yere daire çizdim
merkezine çubuk diktim
güneşin hareketiyle
çubuğun gölgesi hareket eder
gölgenin konumu saati gösterir
çıkarmışlar mekanik saat
Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Devamını Oku
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Hayalsiz Hayal:
Bir teyze vardı. Daha önce söylemiştim. Ben o zaman çocuktum.
Bahçede genç arkadaşlarıyla kanaviçe işliyordu. Semaverde çayları demleniyordu. Çaydanlığa da ben gül yaprağı atmıştım. Gül kokulu çay İçeceklerdi.
Dedi ki: Güneşe baktım. Gözümü aldı. Gözüm karardı. Başım döndü... Ben denedim siz denemeyin.
Annesi dedi ki; babanda güneş gibiydi.
ABD başkanlığını Trump kazanmış. Daha önce denenmiş. Hariste yarı denenmiş sayılır...
Dünya oldum olası dönüyor. Umut işte. Bir tek Amerikalı değil. Dünya Trump'a bakıyor...
Hayalsiz Hayal:
Bir teyze vardı. Ben o zaman çocuktum.
Derdi ki; Güneş sabahtan akşama benimle. Akşam oldu mu kayboluyor. Akşamdan sabaha kiminle, bilmiyorum.
Teyzenin annesi dedi ki; kiminle olacak. Çinliyle.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta