Endişelenmekmiş aşk…
İçini ‘Bir gün beni bırakacak! ’ korkusunun sarmasıymış… Her güzel şeyin bir sonunun olması değil de, bu sonun bir gün geleceğini bile bile yaşamakmış. Başını yastığa koyduğunda, gecenin bir vakti rüyadan sıçrayarak uyandığında, sabah gözünü ilk açtığında, radyoda çalan her hangi bir parçada aklına gelenmiş… Aklından bir türlü gitmeyenmiş aslında! Gözlerini önce doldurup sonra boşaltanmış… Büsbütün endişeymiş işte!
Aşkı diri tutan bu endişeymiş fakat!
Çünkü o giderse, peşinden dünya da gider…
O giderse, yıldızlar gider…
O giderse, İstanbul gider…
O giderse, bir daha güneş doğmayabilir, çiçek açmayabilir…
Dağların dorukları dumanlı olur
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Devamını Oku
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
:) güzel bir açıklama aşktan yana heceleri düşük olsada seviyesi yüksek kelimelerin
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta