İnsanı yaralayan en kötü şeylerden biri; “önemsediği kişinin” hareket ya da sözlerine sessiz ve tepkisiz kalmasıdır…
Tepkisizlik; “değer vermemek, ciddiye almamak ve önemsememektir bir bakıma… “
“Ben hiç sinirlenmem” diyenler aslında başkalarını sinirden kahrederler her nedense! ..
“Susmak” karşı tarafa “hak etmediği bir ceza” vermek ve içinde bir yerlerde “yük” gibi taşıyıp muhafaza ettiği “korkaklığın” ardına gizlenmektir, namertliktir! ...
İster erkek ister kadın “delikanlı olamamanın” ambalajlanmış şeklidir “susmak”..
Sadece kendini, kendi dertlerini, kendi dünyasını düşünen kişilerde oluşur bu megaloman durum, kişi fevrileşir, agresif davranır, kendini dünyanın merkezi sanırken çevresindeki herkesi de peykleri gibi görür! ...
Karşısındaki insanın duygularını yorumlamaktan, anlamaktan uzak, ciddiyetsiz ve kaale almaz bir vurdumduymazlıkla konudan konuya atlar, sersemletir, abandone eder,
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan