Damlasa gözyaşım yakar denizi,
Ateşi söndürür bağrımın közü,
Ne yapsam anlamaz sağır dilsizi,
Işitenler güler zarıma gardaş
Yanma ateşime, koruma gardaş.
Ağlasam ayıptır, gülsem kabahat
Sussam sükutumdan korkar kâinat.
Ne Mecnun’um ne Kerem’im ne Ferhat.
Aşkın oku değmiş şurama gardaş,
Öldürde el vurma yarama gardaş.
Hiçbir kanun yargılamaz nefsimi,
Sen ıslâhet ey “Hâkimler, Hâkim-i”
Ayrılık kor gibi yakar sinemi,
Kandil yağı damlar çırama gardaş,
Razıyım yazıma, turama gardaş.
Zehirle mayalı sevdanın balı,
Zehiri tatmayan olmaz sevdalı.
Vefa ile cefa aşkın kuralı,
Cevap bulamadım soruma gardaş,
Bilmem gerek varmı yoruma gardaş.
Yöneldim Kıbleye, vardım Kâ’be-ye,
Çıktım Arafat’a durdum vakfeye.
Binbir günâh ile yüzbin tövbeye;
Dizçöktüm Mescid-i Haram-a gardaş,
Ömer’i Ömer’de arama gardaş
Kayıt Tarihi : 9.2.2004 16:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Saymakla bitermi,dertleri şu şu,
Bunca niyazlarda bulurken hûşû,
Bize kim kılavuz,kim olur yoldaş?
Yaramız aynımı,ayrımı gardaş?
Selam dost ,eline diline sağlık
Yaralı
TÜM YORUMLAR (1)