Suç kanıtı karanfiller beyazdı
Savcı söyledi yazıcı yazdı
Kanlı bir gömlek değildi
Tüfek tabanca bıçak
Karanfildiler
Ne zaman yüreğime eğilip baksam
eski aşkımdan kalan kırıntıların
parıldayıp söndüğünü görürüm
Bir yaz gecesinin karanlığında gözlerim
ilerde yan yana duran iki gölge seçer
NE MUTLU ŞİİR OKUYANA VE SEVENE! ..
Şiir depremdir, şiir ayaklanmadır, şiir başkaldırıdır. Şiir şimşektir, yıldırımdır, gök gürültüsüdür şiir. Şiiri, yani yıldırımı hiçbir siper-i saika durduramaz. Şiir korkunçtur, güzeldir. Hiçbir kapı, hiçbir duvar önünde duramaz. Kapı tunçtan, demirden, çelikten de olsa önünde duramaz. Şiir yürür, ezer geçer. Şiir her şeyden, herkesten daha güçlü, daha yıldırıcıdır. Şiir sınır tanımaz, ne kral tanır, ne imparator. Şiir Cengiz Han'dan da, Sezar'dan da, Hitler'den de, Büyük İskender'den de büyüktür.
Şiirin yürüdüğü yolun bitimi yoktur. Şiir sonsuzluğa gider, sonsuzluktan gelir. Şiir hiçbir güce boyun eğmez. En güçlüden daha güçlü, en güzelden daha da güzeldir. Eşsizdir, bir benzeri daha olmamıştır ve olmayacaktır da. Şiir bütün dillerden başka, bambaşka bir dille konuşur. Ama onun dilini, söylediğini herkes ama herkes anlar. Şiiri hiçbir güç tutsak edemez. Altın da, pırlanta da, elmas da şiirden değerli değildir; olmamıştır, olmayacaktır. Şiir dilsizleri konuşturur, sağırların kulaklarını açar. Şiir buluttur, yağmurdur, gökyüzüdür.
Belli söylediğin türküden
yabancısısın bu toprakların.
"Limanlar" "kayıklar" ve "balıkçılar"
ve "gece vakti ılık esen rüzgâr"
uzak buralara.
Harbin yorgunluğu kalkmış üzerinden
"avuçlarında toprak ve kan"
sağ ayağın yarım metre uzakta
sol kolun kırık
ve kurtulmuşsun her türlü endişeden.
O öylece kalacak:
yağmur, ıslak toprak ve tel örgü.
Hududa yakın bir kesimde
arkadaşlar hücuma kalktılar,
ayak sesleri hâlâ kulağındadır.
Büyük şairdi, sevdi, sevdalandı Nâzım Hikmet
Karasevdamızı sevdi türküsünü güzel de söyleyerek
O kadar aşk, her şey türküsünü sürdürmek içindi
Karasevda emekçinindi, emek içindi.
Gecem erken dur dur
Gözlerine bakmazsam uzun bakmazsam
Gecem erken inecek bitecek tükenecek gibi de değil
Dur bir sokak daha aydınlık edineyim
Gecem erken
Pencereye pencere hey pencere derim ne gücenir ne eder
Sokağa sokak hey sokak derim o da öyle
Gün geçer hey gün geçen gün derim güle güle
Darılır enikonu
Aklım var düşünürüm iyi kötü
Bizim Anadolu'muz var ya,
Erzurum Yaylası, Palandökenler
Ağrı, Çukurova'mız
Aklıma düşünce öyle bir seviniyor,
öyle bir seviniyorum ki..
Hocam güle güle,seslerin sesinde sesini taşıyacağız...