Düş’ün toprağını avuçladım.. Çok bekleyen belkiler vardı. Belkilerden geçtim.
Eflatun bir yüreğe Eflatun olup:
“İnsanın kendini yenmesi en şanlı zaferdir.”Bu zaferin senli otağında kendime yeniden geldim.
Peygamber çiçeğinin özünde yıkandı arılığım.Hep arındım, hem bal yaptım .
Bir gölgenin çınarı gibi büyülenmiş dünyamı sana sundum.Büyük çınarların saki meclisine gittim.
Şiirle şarabı karıştırıp özünden sapan Hayyam'ın sarhoşluk meyhanesinde kendimi buldum.
-Bir ben uyanık, bir ben sana sarhoş: Hayyam’dan bir duble içtim.
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta