Zavallı yüreğime mihricanlar uğramış,
Ağustosuna ömrün, ayaz düşülür olmuş.
Götürü pazarlardan bezirgânlar uğramış,
Yaşanmayan seneler peşin düşülür olmuş.
Bir keşiş halvetinde günü güne eklemiş,
Sana intizarımdır,gıyabi yanışlardan,
İndiğin her durakta,ateşlere yanasın…
Açtığın her sayfada, müflis kapanışlardan,
Kaçırdığın gözleri günahına banasın…
Azığı katran kokan, tutunduğun düşlerden,
Kutsaldın ana sütü gibi,
Tazeydin bahar gibi,
Yakardın kor gibi,
Yasaktın suç gibi,
Saklıydın yürek gibi,
Sen CEMRE ydin sen AŞK dın...
Git, hem öyle bir git ki; geri dönüş olmasın,
Bende seni hatırlar, anlatır iz kalmasın.
Gidişin olmalı ki; sanki başka âleme,
Yokluğun dolmalı hem yıkık gönül haleme.
Olmasın; ne gururum,ne beratım, ne pâyem,
Olmasın; ne nişânım, ne harcım, ne de sâyem,
Olmasın yığınla baş, bir Allah kulu gâyem,
Anlayan bir can yeter, anda otağ kurulsun.
Göklerden zifir yağsın, cüce kahramanlara,
Göklerin emzirdiği yüreklerin ötesi,
Ne doyurulası var, ne eksilip bitesi.
Konukluğu zamansız, amansız bir vurgundur,
Derinine düşenler, onun için durgundur.
Yıllar varki sensiz,yanan bu yürek,
Bir umut yeşert de can bahar olsun.
Yangınlar kavurur vuslatına dek,
Sunduğun yıl değil asırlar olsun.
Sabırla bekledim senle baharı,
Gün olur eskimez yüzler bulunur,
Özüne güvendik sözler bulunur.
Varsın gülistanı görmesin körler,
Karanlıkta gören gözler bulunur...
Bahara gülmeyen sarhoş arıya,
Hem neş’ede, hem melâlde,
Hem zevâlde, hem kemâlde
Bahar açan her cemâlde
Sümbül kokan seni buldum.
Bazı bülbülün sesinde,
Sen; doğmamış bebeğin, konulmamış adısın,
Sen; aklın tatmadığı, duyguların tadısın,
Sen; fersiz yüreğime, hüküm veren kadısın,
Sen; saklı düşlerimin, kimse bilmez yâdısın
Sen; ulaşılmaz ufuk, peşinden çeker gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!