Hep yalnızımsı yolculuklardır hayatımıza çoğu zaman yön veren, çoğu zaman da kaçışlarla adlandırılır, oysa kırık bir yaşamın başlangıcıdır bu ilk adımı atış, yolların tozları, yaşamın sillesidir aslında ensemizden ter akıtan, çaresizce ayak uydururken bu an zamanlarındaki içgüdülere, çaresiz boyun eğmektir yaşama, oysa asi idik hayata ve de benliğimize, şimdilerde boynumuzu uzatıp rıza gösteriyorduk çaresiz başına buyruklukla...
Bazen sorulara cevabı insan kendine veremiyor, bazen de sorulması kalın bir duvar örüyor çevresine insanın, bazen de sadece yaşamın son karesini görüyor insan, unutmaya dair ne varsa kullanarak ama cevapsız kalmak aslında insanın kaya dibinde saklanmasını gerektiriyor...
Sorduğunuza tek kelime ile cevap vermek aslında çok kolay ama koparacağı yaranın kabuğu çok derin olacak...
Yaptığım sorunun etrafında dönmekten başka bir şey değil aslında ama bir gün cesaret edip anlatabilirsem eminim buz kesecektir beyniniz daha sonraları belkiler ile...
AR VE ONURLA, UTKU…
Çağlayanlar aştım, Çin'e ulaştım ilim, irfan için.
Ahirette gül cemalin görmek için
Ben Yunus oldum görmez misin?
Çiçek değil güneş olam cihana
Mümkün olduğu kadar gerek Anto da ve gerekse diğer sosyal paylaşım sitelerinde zaman buldukça okumaya çalışıyorum harika yazılarınız var sizi tebrik ediyorum üstadım ufkunuz daim olsun eserleriniz baki olsun inş Bursa dan kalbi selam sevgi ve saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta