Anlamak
Anlamak, anlaşmak, anlatmak için çaba sarf etmek gerek! Her insan değerlidir kendi açısından. Bunu anlamak gerek! Yani benim açımdan bir anlam ifade etmeyen birisi de kendi açısından değerlidir! Biri açısından ben bir anlam ifade etmiyorsam, bunu da anlarım; ben kendi açımdan değerliyim ama o da bunu anlamalı! Yani anlaşmak budur aslında; anlaşmak, bir konuda hem fikir olmak da değildir aslen. Anlaşmak anlamaktır.
İnat, yenilginin en önemli nedenidir! Yenilenler önce kendine bakmalı; eğer yenik düşmüşse bir konuda bilmeli ki kusur kendindedir! Maharet de onu mağlup edende değildir! O halde maharet insanın kusurunu görmesindedir. Alaycılık, bir kusurdur; sonucu yenilgidir. Ben yenilenleri gözledim çoğu alaycı ya da kendi kusurundan yenilmiş...
Rastgele ideolojik karşıtlarına hakaret ve küfredenler bunu acizlikten yapıyor! Bu yenilginin bir tezahürüdür, açığa çıkmasıdır! Kayda değer bir fikri olmayan hakaret ve küfre sapar! İdeolojik olarak karşıt olduğu hedeflere küfredenler ve hakaret edenlerle işim olmaz! Önlem alınca yetkililer bu sefer de iyice yakınmalar başlıyor. Akıllı olmak gerek, sloganlarla ilim bilim olmaz! Hakaret ve küfür devamında ceza ve yakınma doğurur... Hem küfreden hakaret edenler, kendilerini ne sanıyor ki? Bunlara güvenip neden yetki verilsin ki? Zaten her şey ortada arif olan hakikati görür...
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda