İğde fidanları dikmiştim sizin bahçeye.
Senden habersiz sulayıp büyüttüm yıllarca.
Evet, dikenleri de vardı,
ama çiçekleri çok güzel kokardı,
daha meyvelerini toplayacaktım,
sonbaharda senin için,
dikenleri elime batsada...
Kestirmişsin bütün dallarını,
bir baltaya sap olup...
Haydi şimdi bir sigara yak üstüne
bir bir daha, sal dumanını gök yüzüne.
Aya sor bahçedeki ayak izlerini
ve sokak lambalarından gözlerini,
yağmurdan ıslanan bedeni.
Sen güneşte büyüdün
bilmezsin karanlıkta yürümeyi...
Ha birde kar-a- gömülmüş sevda şiirlerini...
Sahi, kar demişken,
ne çok kar yağardı eskiden.
Çoook eskiden ıslaktı hep,
hatıra defterimdeki sevda şiirlerim.
Okul yolundaki akasya ağacına asmıştım,
geçenlerde baktım o da kurumuş.
Özene bezene aldım tek tek
ellerim ve yüreğim titreyerek...
Eski zaman sevdaları şeridine ekledim,
yürek makarasındaki...
Epeyce uzun metrajlı bir film oldu,
uzun uzun seyrediyorum şimdi,
Anılar Sinemasının Hüzün Sahnesinde.
Bir gün seyretmek istersen sende,
biletin hazır,
bende...
kahven de...
soğursa tazelerim
geç kalırsan da gel, beklerim
Anılar Sinemasının Hüzün Sahnesinde
Kayıt Tarihi : 28.8.2015 10:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir gün seyretmek istersen sende,
biletin hazır,
bende...
kahven de...
soğursa tazelerim
geç kalırsan da gel, beklerim
Anılar Sinemasının Hüzün Sahnesinde
Bu harika dizeleri okurken maziye dalıvermişim,sanki filmin makinisti de benim,ne de olsa eski mesleğim bir zamanlar bizimde bir sinemamız vardı ve 1970-1975 arası makinistliğini yaptım.Tabi ki şiirinizin konusu makinistlik değil.geçmişi çok güzel yansıtmışsınız beyaz sayfalara,yüreğinize ve düşünüze sağlık.Tam puan kardeşim,sağlıcakla kal.
o günleri hiç unutamam
ne güzeldi neşe sineması
tahta sandalyesi bahçesi
kavak ağaçları vardı
anıları canlı insanları gibi
sıcacık tı üstü açık neşe sineması
o günlerde film bitmezdi
son yazsa da çarpardı gönülleri SAYGILARIMLA
TÜM YORUMLAR (15)