Anadoludan Sesler Şiiri - Ömer Karatepe

Ömer Karatepe
14

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Anadoludan Sesler

benim ellerim
kuru topraklar gibidir arkadaş
bakma sakın korkarsın
rüyaların kararır

bir gördüğün kadarı da evde durur inan
tırpanımın
çapamın
kazmamın
küreğimin üzerinde

ben toprak işçisiyim arkadaş
umut eker
sevda biçerim
yüzümde hiç görmediğin çizgiler vardır
bak görürsün Anadolu

işte Sivas
işte Kars
şurada Çukurova
burada Harran
çok bakma korkarsın
korkarsın inan

ben bir değilim arkadaş
hesaba durma sakın
Ege’mde zeytin döker kınalı eller
Dedem tırpan sallar yoncasına
Ninem sarı başaklar derler içerlerde

Karadeniz’im aktır aslında
çay toplayan ak gönüllerden alır rengini
Urfa’mı
Doğu’mu
kuru sanma sakın
en güzel yeşiller oralarda
gönül dolusu

seherle uyanırım bende
terimle sularım her yanı
sen çiy düşmüş dersin
bahçende ki gül üstüne

bilir misin sorarım
sıkmayı kavurmayı
bir tas ekşi ayranı
testi dolusu
ben değişmem bunları senin hazırına

hele küheylanım
ne hoş gelir insana ayak sesleri
sabahı yırtar
sessizliğe inat
benim türkülerimle dertli dertli
uyanır doğa Anadolu’m

bak görürsün dinle
Karacaoğlan Dadaloğlu
Köroğlu
Ve niceleri daha
Veysel Yunus
her bir dağdan seslenir
fazla yabancısın herhalde
kulak ver
sonra gaipten sesler sanar korkarsın

sana tavsiyem
uzak durma
gel yanaş hele
bir tas ekşi ayran iç
testi dolu su

bak
biraz ötede bir düğün harman yerinde
hadi biraz halay çek durgunluğa inat
çelik çomak oyna pınar altında çocuklarla
aşık at gençlerle bir avuç fıstığa

söğüt dalından kaval yapmayı öğretsinler
utanma sor birine
sonra otur
dertli dertli üfle biraz içinden geldiğince

bak
sana cevap verir çobanın kavalı karşı dağdan
arkasında ince ak koyunlar meleşir
belli ki oda dertli kederli
belki ağadır
çobandır diye vermedi kızını
olsun
isteriz Allah’ın emriyle
gene harmanda düğün kurarız
gene halay çekeriz
şekerlenir çocuklar sevinirler

ve
Ayşecik azık getirir küçük ayaklarıyla
dağlar ovalar peşi sıra gelir
söğüt gölgesinde açarız soframızı
gel sende buyur hoş geldin
hele uzan bir katmerde sen yap
karıncalar kuşlar kalanları kapışsın
nasiptir onlarda alsın

of...!
ak saçlı Ninem masallar anlatırdı kimi zaman
devler cinler gözümün önünde uçuşurdu
sonra güzeller güzeli peri kızları
işte böyle büyüdüm ben
istersen sana da anlatsın dinlersen

işte arkadaş böyledir halimiz
yırtarız
tırnaklarımızla her yanı
umut eker sevda biçeriz

ve gün batanda
yüklenir yorgun vücutlar
ince duman tüter bacalarından köyümün
tandırımda yemekler pişer
çayım köz üstünde sıcacık
kıtlamayla içerim ben öyle severim
sazım çatlak duvarda
birkaç telli
ben onla söylerim her şeyi
böyle severim

gel sende istersen
bu gün burada kal
koyun koyuna yat Anadolu’mla
O senide sarar sarmalar doyurur
zannetme ki küskündür sana
bir damla terine gönül verendir

işte arkadaş böyledir halimiz
yırtarız
tırnaklarımızla her yanı
umut eker sevda biçeriz

artık sende uzaktan geçme
bir selamla yanaş
ve Aleyküm selam diyelim
yok dersen
biz gene buralardayız bekleriz seni
yalnız uzaktan bakıpda korkma
kendir kaçtıgın
bilmez misin sende bir Anadolu çocuğu
bastığın her yan tohum bekler senden

gün gelir
sıkar seni bu söylediklerim
adımı duyunca kaçarsın
benzin sararır
rüyaların kararır
gaipten sesler duyar korkarsın

Ömer Karatepe
Kayıt Tarihi : 20.10.2001 10:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ömer Karatepe