Beyaz Saray'ın bodrumunda
Bir çocuk iskeleti büyütüyor saçlarını
Her telinde bir mülteci gemisi sallanıyor
Sen ise tırnaklarını kesiyorsun
Kırpıntıları borsaya düşüyor
Ey altın yaldızlı siyaset maymunu!
Göbeğindeki yağ katmanları
Dünya haritası gibi
Gazze şeridi kanla şişiyor
Ukrayna morarıyor
Senin terliklerin ise
Suriyeli çocukların dişlerinden yapılma
Saçların elektrik telleri
Her tarandığında
Meksika sınırında
Bir bebek düşüyor ters dönmüş gökyüzüne
O ünlü kravatın
Aslında boğulmuş bir muhabirin
Son nefesinde çıkardığı kırmızı balon
Patladı patlayacak
Yüzündeki turuncu boya
Düşman ülkelerden çalınmış
Güneşlerin son damlaları
Her sabah yeniden sürüyorsun
Çünkü soldukça
Kulaklarından çürük mantarlar fışkırıyor
Ellerin ah o ellerin!
Sağ elinde Exxon'un petrol kusmuğu
Sol elinde Facebook'un veri cesedi
Parmak uçların ise
Kürtaj kliniklerinden sızan
Dondurulmuş hayaller
Sen konuştukça
Beyaz Saray'ın duvarları
Erimeye başlıyor
Akan boya altından
Çingene mezarları çıkıyor
Bir gün
O saçların tamamen beyazladığında
Anlayacaksın:
Beyazlık senin değil
Üzerine sinmiş
Bütün mazlumların
Donmuş çığlıklarıymış
Kayıt Tarihi : 19.5.2025 23:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!