Üzülüyor; kederlenip, bir çöl oldu yüreğim diyormuşsun
Haber etmez gururundan, yinede bir telefon açmazsın.
Dargınlık eder değil kitabımda, sustur beni nereye kadar
Bulutlarım gezer başka göklerde, izin ver de sana yağsın.
Bir damla gözyaşı akmasın gözünden, bırak yerinde dursun
Sonsuz bir acıya dökülür, sanma ki damarlarımdaki kan akar kalbime.
Bir hayal gibi tutulmadığını bilip o mahcup suretime bakarken aynada.
Karanlığa yazmış beni, sonsuz olsun! Hiç gülmesin yüzüm, o kadar solgun
Bu gökyüzü durdukça ve ben nefes aldıkça, sana gözüm! Hecem olsun.
Zaman geçen gün değil, benim için sadece sen değil, ne sen ne ben..
Hiç bakmadık, gelemedik gönül gözüyle bu yüzden sırtım sana aşinadır.
Bırak! Silinse bakışın, çekilse ömrümden
Düne mühr olan bir leke, o son akşamda
Dökülen yıldızlar ve dağılan şu göğümden
Kurulan, canımın üstüne cehennem; gel! Düş!
Kalu belaya.
Belki bir gün okşar yüreğimi sevginin
Karanlık görmemiş o bembeyaz teni.
O zaman anlatılan masallar, gerçek olur
İnanırım! yaşamanın ne kadar güzel olduğuna.
Güneş bir başka doğar, yakar cehennem gibi içimi
Azapta! darmadağın yaşamayı unutmuş
Boşluğa açmış kanatlarını hayata süzülen bir kuş
Aklımın boşaldığı an, griden başka rengi olmayan
Anlamsızlığıma, bir ünlem gibi arıyordu cümlesini.
Ben! Batarken deryasına dertlerin, oysa çoktan gitmiş.
Duruyorum, olağan bir hal içinde
sırtımda dağ gibi ezginliğin
Beyitler halinde trajikomik
Ne çok çıkara kapak edildik.
İçine kor düşen hakkı sömürüyor da
Hak deyince kapıda yerimizi bulduk.
Ne enteresan bir ülke yahu burası
Kalbi kazan, başı kapak olmuş!
Bu dünya ne kadar güzel görünür gözlere,
Oysa her güzelliğin çirkin bir anı vardır.
Zamansız, aniden gelir geçer o çirkin yüz
Yıkar, yakar alt üst olur toprak!
Zamansız acılar yaşatır ağlama.
Bekleme hiç, dün gibi olsun!
Düşer dalından ağacın dibine
Ota boka karışır gibi
Yuvarlanırsam...! Bu yokuşun suçudur.
Ondandır!
Sırtımda kamçısı öfkeli
Acının dağları var!
Bu yol gitmiyor
Sözü edilen dileklerin en güzel yerine
Yürüdükçe batıyor dikenleri
Her adımda kuraklığa doğru
Sonsuz bir çöle dönüyor
Bir ızdırap seli gibi güneş akıyor tepemden
Ağlamak teselli hiç vermiyor
Acıdıkça kalbim beter oluyor
Düşlerimde hançer elinde gezen
O yar değilmi söyle be kalbim.
Hiç acımadan öldürmek için
Arkamı dönmemi fırsat kolluyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!