Ay yüzünü görüp gönül vereli
Nefesini soluyorum ey güzel
Hüzünlü sırrına erdim ereli
Gam kederle doluyorum ey güzel
Derdin nedir? Söyle ben de bileyim
Bir namazlık sala’n ansız okunur
Kibrin sonu felakettir ey nefsim
Günahların zülfü yâre dokunur
Kibrin sonu felakettir ey nefsim
Gençlik gider hareketin durulur
Kapatıp karanlık cahil çağımı
Güllerle donattım sevgi bağımı
Çileyle bezenen gönül dağımı
Aşarak kemale ermeye geldim
Bunalıp dünyanın türlü derdinden
İflah etmez artık yediğim vurgun
Leyla’yı arayan Mecnun gibiyim
Tutuldu dillerim lisanım yorgun
Gül’ünü arayan bülbül gibiyim
Lisan-ı hallerim değişir güzün
Hasret kaldım ay parçası yüzüne
Gül teninde, gül kokunu özledim
Mail oldum baharına güzüne
Gül teninde, gül kokunu özledim
Emeklerken düşünceler beynimde
Kimdir bunca rengi veren
Toprak mıdır sırra eren
Rüzgarlara göğüs geren
Sümbüllerin hatrı kalır
Sözcüklerin bitse bile
Bunca yılın anısını
Unut unutabilirsen
Sol yanının sızısını
Uyut uyutabilirsen
Sımsıcacık ellerimi
Şehir gibi büyük bir kalbiniz,
Şiir gibi sıcak bir yüreğiniz var
Şair Müdürüm...
Sevgili dostum, yazmış olduğun şiirleri beğeni ile okuyorum. Çok güzel bir yorumun var. Dilin akıcı, her mısran değişik bir haz veriyor insana, kalemin dert görmesin yüreğine sağlık