Göbek bağım kesilmiş sanırdım metafiziksel aşklara soğuk odalarda
Günahsız sevişmeler edasındaydım çıplak ruhlarda
Bir şaman Türk’ünün adını taşırım ölü canlarda
Adım bir altın mızrak dipsiz yüreklere saplanmakta
Hayal meyal hatırlarım yanlışında yaşadığım yalan sevdaları
SENİN ADIN HERHANGİ BİR KADIN – 115 –
Her daim toplu duran bir valiz artık bilincim
Çünkü sadece sana kal diyebildim
Bir faydasının olmadığını da yeni öğrendim
Sen içine kapanık mezheplerin en Katolik yortusu
Öyle güzelsin ki, meleklere eşdeğersin
Bir o kadar da soyut ve gözden ıraksın
Çünkü seni istediğim gibi göremiyorum
Ya da sen beni görmezlikten geliyorsun
Seni sevmek, uçarı bir ressamın siluetini sevmek gibi
Normal bir insan olmadım ya da olamadım bir vakit
İtiraf mı edeyim, belki de beceremedim
Her ortamda bir fark bırakmışımdır
Belki bir eksik, belki bir fazla
Bir zaman, koştuğumu hatırlarım uçurtma peşinden
O bile normal değildi, çünkü bir hediyeydi
Etrafı kalabalık bir adam görüyorum, yapayalnız
Uzun uzun satırlar içerisinde yalanlar!
Dert görüyorum mühürlenmiş dilinde
Yalnız bir adam görüyorum, kalabalıklar içinde
Gerçekliği görüyorum, kerpiçten bir tokat gibi
Kandiller sönüyor içimde
Nurani gecelerim eksilir bir bir
İskandinav güneşler batar, gözlerimden
Haram olur yine, gün ışığında gezmeler.
Umutlar yolunu bulur
Şafaktan süzülen ilk güneşte
Mevsimsiz bir sabahta sevdim seni
Bir hayaldin beliren isimsiz renkte
Umutlar yol bulmaya mecburdur
Hüzün düşer ayrıldığın şehirlere
Yanı sıra sisli bir gece
Mavi gözlü bir dalga yırtılır
Ve bir göz odadan çığlıklar atılır
Nereye baksam bahar o sokağın başından ayrılır
Çok göz önünde, adı dokuza çıkmış sevdamız
Ve dokuz, sekizi kıskandığı için bu kadar koltuk sevdalısı
Uçarı haber kuşlarının posta pulu çığlığı
Gagası herhangi bir annenin pençesi kadar kıskanç yırtıcılığı
Zihindeki engelin sırrı, telaşımızı gizleyen sözlerde
Ben seni değil,
Bende bıraktığın izi sevdim.
Bir parçam oluşunu değil,
Bendeki toplamını sevdim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!