Bir efilcik yel esse
Sen beni sakınırdın,
İçine bir kurt düşse
Arkamdan bakınırdın.
Kuşku verirdi sana
Mevsim sonbahardı
Gün yepyeni umutlarla
Benim bahçemde ağardı.
Vedaya gelmişti bülbül
Canını yakan dikenlere,
Gözlerinde bahar
Gönül ümitler tarlası
Açar çeşit çeşit
Renk renk ümitlerin
Pembesi,yeşili,karası...
Kimi koca koca ağaç olur
Gerçeğin yerini doldurmuş sanal
Doğal unutulmuş,güzellik yapay,
Gözlere ağ örmüş yüzlerce kanal
Ne güne kaldık vay hâlimize vay...
Döğünmekle elden bir şey gelmiyor
Gönül gülistanından bir de bin gül vereyim
Her gülün yaprağında şiirler göndereyim,
Aşkın has kokusuyla ulaşamıyorsam da
Gülün öz kokusuna sinip sana ereyim...
Sen kokluyorken gülü ne hoş sana sokulmak
Var kıymeti daima yok olunca anlanır
Hayat bu iki değer arası zamanlanır...
Var iken hiçbir zaman yok akla getirilmez,
Yoktan var yartmaya emek,çaba eksilmez...
Eriyor zamana bak
Mumun boyu kısaldı,
Gece içinde berrak
Şamdan ellerde kaldı...
Hayâller kaldı gözde
Yaşamak öğretti bize
İyinin,kötünün ne olduğunu,
Günler getirdi kucak kucak
Sevâbı ve günahı,
Aldık nasibimizi her birinden
Ekmek kavgalarında,
İki metre boyunda
Bir çam yarması...
Lâkabı:'Adem Ejderhası'.
Henüz bıyıkları terlemiş iken
Yok idi onun bileğini büken.
atatürk o adlı şiiriniz acaba hangi kitabınızda yayınlanmıştır şimdiden tşkler
atatürk o adlı şiiriniz acaba hangi kitabınızda yayınlanmıştır şimdiden tşkler
atatürk o adlı şiiriniz acaba hangi kitabınızda yayınlanmıştır şimdiden tşkler