Selim Baba’nın Öğretmenlik Anlayışı
...*
Yıl 1967
Kaleiçi Semti’nde faaliyet gösteren
Edirne Erkek Öğretmen Okulu ‘nun
ikinci sınıfındayım
Öyle bir sevgili ki doğduğumuz yer
Nereye gitsek hep bizimledir
Ne iş unutturabilir onu
Ne yar, ne nehir...
Yüz kere aşık olsak, yüz yer dolaşsak
Unutmak olanaksız, elimizde değil
Yemyeşil giysisini çıkarınca ağaçlar
Bir veda busesini bekler gibidir dallar
Hicranın kızıl rengi düşerken gözlerine
Son rujunu sürerler dudağına yapraklar.
*
Çığlıksız bir sevinci yaşar artık tüm dallar
Yine erken kalktım bu sabah
Güneş,
dünyayı gönlünce aydınlatmamıştı daha
Gördüm ki
............sonbahar düşmüş yaprağa
Adımımı attım sokağa
I.Dünya Savaşı yıllarında
Bağdat’a giden
“Çukur Tekke Şeyhi’nin torunu
......................Selahattin
Kafkas Cephesi’ne giden
değerli yazar
Tekir Dağ’dan aldığın güzel adını
Elma, armut, üzüm, kiraz, sızma yağını
Karadeniz, Marmara Kıyıları’nı
İlmek ilmek işlemişsin yeşil Tekirdağ
…..
Ruhlara ilham veren yapıtlarını
Bizler düşünen ve yazan insanlarız
düşüncelerimize ve yazdıklarımıza
ket vurulunca
set konunca......bozuluruz!
evde de böyleyizdir biz
Diyojen gibi,
yalnızca tahta bir fıçınız olsa örtünecek
ya da su içmek için sadece avuçlarınız
....
Çatılmasın kaşlarınız..
Kaçırmıştım treni
Binsem de son vagona!
Yanında biri vardı
Varamadım yanına.
Ayrılık acısını
Yayla'da, bayılırım
mehtaplı akşamlara
Karpuz fenerleriyle
gezinen çocuklara
*
Zil takmış dilber gibi
sevgili Ali Koç hocam lütfen heyecanımı hoş görün, bu benim için çok güzel,süper bir tesadüf oldu.şairlik durumunuzu bilmiyorduk.necdet hocayı biliyorduk ta,siz
bize böyle birşey demediniz.ama çok mutlu oldum. lütfen bir iletişim adresi verin.sevgiler.en de emekli oldum.özel kolejlere geçtim.lü ...
sevgili hocam size nasıl ulaşabilrim.lütfen msn ize beni eklermisiniz