(pakize) Geçen günlerinden almadın bir tat
Yaşanacaklardan ne haber gardaş
Sessiz düşünürüm her gün her saat
Pembeden,Nacişten ne haber gardaş
(Bektaş) Esirinde kaldın derdin acının
Suratında kara sakal
Kurudukça yaş arıyor
Hem tilki hemide çakal
Avına bir kuş arıyor
Sakalınki estek köstek
Şu alemde bir mekanım olmadı
Dağlara düşürdün gönül sen beni
Haberini çok bekledim gelmedi
Yollara düşürdün gönül sen beni
Gayri bu ellerde duramam derdim
Dost yarası derin bende
Derman'a bildirin beni
Yara bende derman sende
Vijdansız öldürdün beni
(nakarat)
Kendi milletini hiçe
Sayanlara yuh çekelim
Sırtımızdan daha nice
Doyanlara yuh çekelim
Sorarım baştaki beye
Giremedim yarin gönül köşküne
Bahtı karalıyım kullar içinde
Tükettin ömrümü döndüm düşküne
Güldürmedin beni eller içinde
Gönül tezgahına gerdiler beni
Bir sevda türküsü söylerken dilim
Dalıyor gözlerim hayalim meçhul
Kavuşmak istedim solmadan gölüm
Ağlarım gizlice ahvalim meçhul
Gönül arz eyledi nazlı yarimi
Dost deyipte hallerimi sorarsan
Bi çare dolanır boşta gezerim
Hatırına düşüp beni ararsan
Ağlarım gözlerim yaşta gezerim
Kaşlarım çatılı yüzüm kırışık
Bana derman senden ola sevdiğim
Ey olmaz hastanın haline düştüm
Eller yarin almış gezer dolanır
Ben bir vefasızın yoluna düştüm
Ey benim sevdiğim ey kaşı karam
Herkes bir düzen tutturmuş
Birbirine eder nisbet
Hakikatlar unutulmuş
Sevgiyi yok eder nefret
Doğruysan sözünden sekme
Meğer hayat ne kadar kısaymış,
Meğer bu kadar kısa zamanda kendimize ve çevremize ne kadar çok zarar veriyormuşuz.
Kavgasız yaşamayı öğrendiğimizde,yıkıcı değil yapıcı olduğumuzda insanların SEVİ duyuları ön plana çıkar ve az zamanda çok güzellilkler yaşadığı zaman hayat çekilir olur....