Susmak;
Bir çembere hapsetmek kendini,
derin kuytularda birikmiş sözcükler engelli,
dudak tel örgülerinde.........
Sevmek;
Çölde bir kaktüs çiçeği,güneşe inat,
Serime sevda düştü biçare bir garibim
Aşık oldum güzele param yok fakirim
Suçum aşık olmak sefil bir hakirim
Kızınıza gönül verdim izdivaca talibim
Girdim kırklar kapısına mest oldum
Cepten müzik dimlemek demode
Bağırt herkes duysun,daha ne
Herşey benim olsun bahane
Hele bakın bu adam ötüyor
Seslimi olsun dertlimi olsun
Bir uzun hava çal,Sıvas’tan
Sazın telinden mızraptan,
Vur davulun dibeğine,
Oyna döktür göbeğine.
Bir yol havası,Trabzon’dan,
Yüzünü çevirdin gönül mekanımdan
Gözlerine hapsettin kirpik nikabından
Ellerinle kalbimin orta mihrabından
Paramparça ettin değer miydi hiç
Uçurdum bir mektup turna telinden
Daha şekilleri yok ceninler,
Gelecek kaygıları da,
Belki birilerinin günahı olacaklar,
Yada ilk göz ağrısı,
Büyüdü kendinden önce düşleri,
Verdik eline bir mendil,köşede dilendir,
Kocaman bir koyun yedin,bir günde,
Aç bebeyi düşünmedin,ah nerde,
Yüzünü kapatsın,diye bu perde,
Bir gün gelirde yırtılır,ayarsız.
Gündemde kalmak istersen sen,eğer,
Hangi derdin dermanını arasam
Pınar gibi dertli dertli çağlasam
Yaralara melhem bulsam dağlasam
Sabır et bu dertler bitecek bir gün
Aşk korudur bedenimi titreten
Boşlukta sallanıyordu bir kayık,tuvalde
Dedim ressama neden? içi boş
Çizseydin ya içine yakamozdan parlayan
kefal ve aynalı sazan
Birde içinde bekleseydi ya beni kara gözlü suzan
Doldursaydın kayığı gül bahçelerinden
Bir batımda doğan her çocuk ağlar
Yetmişlik dedenin sakalından damlar
Nice padişahlar,saraylar,hanlar
Bülbülü şeydadan akar gözyaşı
Kalbi yumuşatır akınca pası



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!