Gönül çalma kapılarımı;
Aptestsiz bir sabahın şafakları
Kırık avuntulara sığınıyorum
Serçe kanatlarımda ilk gece
Anne kokusu almayalı yıllar
Ve güçlü saymadığım
Kuytularda viraneyim üzüldüm
Arı oldum peteklerden süzüldüm
Boncuk gibi ipliklere dizildim
Başımda dolaşan bitmez sevdadır
Kara zindan oldu gönül kafesim
Bir deli Derviş oldu,
Çölleri dolaştı durdu,
Yandı külleri savruldu,
Ağlama anam ağlama,
Kalbinde kara bağlama.
Takılmasın kanatların tellere,
Sevda ilke olsun hep dillere,
Renk renk açan çiçeklere güllere,
Bana kanatlarında baharlar getir.
Alçak uçta tüm görenler kıskansın,
Erzurumda ak saçına kınalar
Diyarbekirde gerdana sarı turalar
Egede zeytin toplar parmaklar
Elleri karanfil kokulu kadın
Urfada evlenir gencecik yaşta
Bir bulmaca çözüyorum labirent,
Sonu kördüğüm,
Zorluyorum beynimin kuytularını,
Şifreler çözülüyor,kalemimde,
Soldan sağa üç harfli kelimeyi buluyorum,
Adı aşk,
Yağmurun ardından,güneş açar ya,
Islanan toprakta,yağmur taneleri parlar,
Sonra bir gökkuşağı renklerini konuşturur,
Sevdalarda öyle değil mi? bir dargın bir barışık,
Tufanda sel sularına gömülmüş,aşk kıvılcımları,
Bir bakarsın tutunmuş bir ağacın dalına,
Karanlık hapishane köşelerinde,
tüm kader mahkumlarının avukatı olacağım,
güneşi yakacağım.
Sosyete hatunlarının güneşten kavrulan,
ciltlerine krem olacağım,
güneşi yakacağım.
Bugün benim doğum günüm baba sen yoksun,
Hani bize küçükken şeker getirirdin,
Kardeşime bana rengarenk balonlar,
Artık şeker yemiyorum baba sen yoksun.
Bugün babalar günü baba sen yoksun,
Cahil olan bu aklımla
Herşeyin ben farkındayım,
Artık bende değiştim,
Düzeneğin çarkındayım.
Yalan dolana alıştım,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!