Aşkım dedim baharımda
Sevdim onu ilk adımda
Müptelayım sevdiğime
Bulsam onu hep yanımda
Hazan dedi o sonbahar
Yıl 2000..3 Ekim sabahı
Uzun bir zaman sonra ilk defa Türkiyeye geldim..
İzmirde havaalanından Karşıyakaya kadar olan yolculuğumda
içim bir tuhaf oldu..
Vatanımdaydım..
Almanyanın,Avrupanın insani olmayan bir yığın olaylarını geride bırakmıştım..
Yolda giderken kafana saksı düşer ölürsün
Otoyolda ise aniden karşına bir inek çıkabilir
Çantan için sürükler kapkaççılar seni kaldırımda
Okey oynarken de başına inek düşebilir
Sinirimiz,eksik olmasın,burnumuzun ucundadır
Meşaleler tutuştu
Girildi mağaraya
Dehlizlerde dolaştık
Veda ettik dünyaya
Yerin derinliklerine indik
O kız beni severmi ki
Düşünüpte özlermi ki
Yollarımı gözlermi ki
Çok merak ediyorum
Acaba bizim buralımı
Bir merdivende oturur seyrederdi dünyayı
Pek güzel,pek hoştu komşu kızı Züleyha
Hayat onun için bu yoldan geçenler demekti
Ağzında sakız,şak şak şaplatırdı Züleyha
Başörtüsü,kulaklarının üstünden arkaya doğru bağlıydı
mazeretim var
seni çılgınca seviyor kalbim
gönlüme söz anlatamam
bu yüzdendir deliliğim
başkasının olabilirsin
küçücük dünyamda büyük bir aşktın
adını dahi "sevgi" diye çağırasım gelirdi
maziye bak bir zamanlar güzelim
o mazi dahi seninle güzel seninle şendi
koskoca dünya yetmedi sanki bize
Kocaman bir alan,dört tarafı duvarla çevrili
İçinde bilmem kaç tane mezar var
Çoğu mermerden,bazılarının taşları devrik
Sağda solda ise,upuzun yeşil ağaçlar
Siz ey Mezar Ehli,kimsiniz,kimlersiniz
Oğlan kızı severmiş
Kız ise sevmezmiş
Oğlan demiş param çok
Kız da oğlanı sevmiş
Evlenmişler davul,zurna,imam ile
GÖNÜLDEN TEBRİKLER YÜREK SESİNİZE...SAYGILAR EYLEM KARABULUT