…Yorulmuş, bahtı boyanmış, iç g’özü kapatılmış bir aşk kelebeğinin
kanatları uçurdu sensizliğimi. Bilinmezliği güneşi doğmadı. Yalnızlığın değdiği gölgeli amaçlarda yürüdüm. Bir içsel buluşmanın bulmacasını çözüyordu içindeki çocuk.
-Kaybeden bir daha kaybetmezliğe mukim oluyordu içinin atasözleri. Havva’nın ısırıp attığı elma gibiydi keşkelerin.
İnanmaya meyilli tatlardaydın.
-Kimi kaybederken kazanır, kimisi kaybederken de kaybeder.Bedelsizlik yok bu yaşanırlığın.
*Birisinin bir’isi olacaksın aşk ocağının başında.Hislerini kapatacak sislerim, sessiz kalışlarının senfonisinde acılarımı çalacak gerçekler.
-Sen benden kalan, ben senden kalan ömrün ta kendisiyken,
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
bağrım yandı gözyaşlarım dualara karıştı çok farklıydı
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta