Albatros - Üç Ölüm Tek İhtilal Şiiri - Y ...

Fikret Özdal
29

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

İhtilal günleri...Asiler aranıyor.
Kodamanlar şöyle diyor;
“Herşeyin elinde, aşkın bile.
Bir silah vardır, çeliği parıldayan! ”
Lanet okuyorum tümüne;
Kesen, delen, acıtan...

Tamamını Oku
  • Hasan Hüseyin Gömleksiz
    Hasan Hüseyin Gömleksiz 13.09.2008 - 23:47

    şiirin sonuna bayıldım.bu sözü uzun uzun düşünmek istiyorum.cevabını çok iyi bilmeme rağmen.iyiki şairler var.iyiki varsın dostum.

    Cevap Yaz
  • Sevil Nizamoğulları
    Sevil Nizamoğulları 12.09.2008 - 09:28

    'Memleketini sevenlerin, memleketleri tarafından bir gün sevilmesi dileğimle...'
    bu dileğiniz umarım gerçek olur...

    Cevap Yaz
  • Nermin Kılıçoğlu
    Nermin Kılıçoğlu 11.09.2008 - 19:57


    vatanseverlere 'kıanlar' alkışlanırken ve arkadan vurulman bunca 'ucuzken'..satarlar vatanımı...satarlar ve biz
    ...evet bu günleri bekleriz seslerimizi yükseltmek için...
    YÜREKLİ SESLENİŞİN SUSMASIN...

    Cevap Yaz
  • Ergin Bingöl
    Ergin Bingöl 11.09.2008 - 18:40

    Vatan kurtaran şabanların eserleri ve uygulamalarının içler acısı sonuçları ortada, koca bir demokratik ülkeyi neye çevirdiklerini görüp de utanıyorlar mıdır acaba? Hiç sanmıyorum ama yazdım işte dost yürek! Bu güzel ve duyarlı şiirini tüm içtenliğimle kutlarım. (10on+ant)


    Cevap Yaz
  • Muzeyyen Baskir
    Muzeyyen Baskir 11.09.2008 - 18:27

    sevgili şair unutulurmu yaşananlar ..her eylül yürek kızıl kanar............................

    Barış Trenim Eylül

    Eylüldü adı hep mahsun...yaralı

    Çatırdayarak kurumuş bir dal
    Koptu ağacından
    Güvercinimde..kanatlarından
    Çakılarak indi yere
    Dayanamadı insanoğlunun
    Onca cehaletine

    Adını koyamadığım yorgunluk
    Ah yorgunluk çuval misali yığılıverdi
    Ayak dibime..
    Eylül benim adım dedi...tutarken elimi
    Bağlanmışmıydı gözlerim...simsiyah her yer
    Bir yarasa atladı atlayacak
    Ortasına yüreğimin

    Utançta insanlık utançta yaşam
    Göz kapaklarımda ağır bir perde
    Sesim kısık sesim boğulmuş
    Alabildiğine yankılanıyor oysa
    Dar patikalarda.

    Huzurdu barıştı arayışı insanın
    Öyle demişlerdi büyürken bana
    Peki ya neden sancılar çoğalmakta
    Eylül suçun yokki senin.... utanma
    Kanayan düşlerle çevrili bu gezegende
    Mor gülüşler kaldı dudaklarda

    Bir meleğin dokunuşu kadar zor
    Rüzgara tutunabilmek
    Yağmuru durdurabilmek kadar hayal
    Patinaj yapılmakta bir yandan
    Ulaşamadığımız sevda durağında

    Bir ömürmüydü sığan avuçlarımıza
    Geçipte giden anlaşılamadan
    Gizlerimize çarptı.....bonbardıman
    Birazdan gün akşama kavuşacak
    Bir tren kalkacak meçhule
    Kimlerin elleri sallanacak
    Kimler kalakalacak..geride

    Mevsim değiştiren göçmen kuşları
    Son defa koklıyacak sevdiği çiçeği
    Bellekler hep bir şeylere takılı
    Bir oda kapısında.... göz yaşında çaresizliğin
    Güneşin ısıtıp kuruttuğu...
    çatırdıyarak kırılan dal ucunda
    Kan çanağı yürek...kızıl gelincik tarlasında
    Neden yaşıyoruz bunca kötülüğü

    Yine eylül geldi......sarısıyla moruyla
    O MUYDU...... KÜSKÜN İNSANLARA
    Utanıyor şimdi....hüzün mevsimi olduğuna

    31 8 2008........Müzeyyen Başkır

    Cevap Yaz
  • Pınar Atay
    Pınar Atay 11.09.2008 - 18:01

    12.Eylül 1980 PAZAR

    Düşünüyorum da şu insanları
    Kimi neşeli dilediğince gülen
    Kimi rüşvetle işini bitiren
    Kimi de suskun
    Çaresizliğine ağlayan
    Pınar Atay 1977

    Okulum bu sene malum olaylardan üç ay kapanmıştı.O sene zar zor ve çok kısa bir zaman aralığında yapılan yazılı sınavlardan sonra zamanından önce yaz tatiline girmiştim.
    O sene çok canlar yanmıştı,çok canlar yitmişti.Elimizden gelen yoktu yitenlere ya yeni den yitecek olanlara…

    Benim gençliğim sevememişti hiç alabildiğine haykıramamıştı sevdasını.Yiten canlar gibi sevdası da yitip gitmişti gençliğimin.Onların sevdası memleket olmuştu,yeşildi aslında sevdaları,maviydi belki de deniz kadar uçsuz bucaksızdı kim bilir.

    Umutlarım vardı yeşil
    Yemyeşil
    Hayat
    Tozpembe miydi acaba
    Bilinmez ki
    Denizin mavisiydi belki de
    Sevdalar
    Pınar Atay 1978

    Geceleri sokağa çıkma yasakları başlamıştı.Sokaklar sessiz,sokaklar sakin.Hastamı hastaneye götüremem,teyzem arasa yetişin bayıldım öldüm dese gidemem.Neyse ki annem babam yanımda.
    Ya da ben onların yanındayım.

    Yalnız sokaklar
    Yapayalnız sokaklar
    Ve ben sokakların sokaklar benim
    Yapayalnız işte ikimiz
    Bazen konuşuyoruz
    Dert yanıyoruz birbirimize
    Derman arıyoruz yalnızlığa
    İkimizde
    Arkadaş oluyoruz birlikte
    Ve ben sokakların sokaklar benim.
    Pınar Atay 1979

    Çiçeği burnunda yeni yetme bir memurdum.Görev aşkıyla yanan,bu gün git yarın gel demeyi bilmeyen henüz.Amirlerine saygılı,arkadaşlarıyla iyi geçinen ve çok sevilen bir memurdum ki
    Arkadaşlarımdan yeni kız bebekleri olanlar benden dolayı pınar adını verdiler bebelerine.

    Çalışma hayatımın en sevdiğim zamanıysa gece nöbetleri olmuştu.Benim gibi birkaç arkadaşla birlikte ezbere şiir okuma yarışına girerdik.En çok şiir okuyana kafadan izin verir onu bir saat dinlendirir yerine de biz çalışırdık.Bizim grubun arasında bir olaydı ve bunu kimse fark etmezdi.

    O sabah erkenden kalktım saat dokuzda işe gidip arkadaşlarımdan Pazar nöbetini devir almam gerekliydi,uyku ağır bastı bir on dakika kadar daha uyuyup kalkacaktım ki annemin salondan gelen çığlığıyla yerimden fırladım.Radyodan Bir başkadır benim memleketim şarkısını söylüyor Ayten Alpman.Hemen pencerelere koşuştuk mahalle asker dolu,her apartmanın başında bir grup asker var.Nöbete gideceğim işe geç kalmak olmaz ki nasıl yapayım,ne edeyim hemen telefona sarıldım haber vereceğim ya arkadaşlara gelemeyeceğim diye.Onlar geceden toplanmışlar meğer ne bileyim ki,gençliğimde ilk defa askeri bir darbeyle karşılaşıyorum,aaa telefonlar kesilmiş çalışmıyor.Olur mu böyle hem telefon hizmet memuru olacaksın hem de elinden bir şey gelemeyecek ne acı bir durum.Gençlik işte daha sonraları hayatımızda çok çok çok daha acılı günler yaşadık ve yaşıyoruz.Telefonun kesilmesi de neymiş.

    Arkadaşlara ulaşamadım o gün işe de gitmedim tabi.Televizyon ve radyo başından da ayrılmadık ailece.

    Sabah kahvaltısı için ekmek yok,bakkallar kapalı.Annem evde olan unla bir şeyler yapıverdi hemen.
    Öğlen yemeğini de geçiştirdik.Endişeli beklememiz devam ederken gelen askerler tarafından evimiz denetlendi.Of ya babamın bile girmediği odama askerler girmişti.Bu nasıl bir darbeydi böyle anlamadım gitti.

    Daha dün askerlerimizi aileleriyle görüştürmüştüm.Onlara konuşma bağlamıştım.Hangisiydi acaba yarım saat fazladan görüştürdüğüm asker bilinmez ki.Memhetti işte benim Mehmetlerimden di.

    O gün akşama doğru eve gelen telefonlayarın sabah işe gideceğimi öğrendim.Apartmanın kapısına gelen askeri bir aracla görev yerime nakledildim.

    12.Eylül.1980 Pazar günü yaşadıklarımı ömrüm boyunca unutmayacağım.Bu tarihten sonrasını ise yani 1980 sonrasını ise asla unutmayacağım.Bu tarihten sonra on sene kadar şiir ve öykü yazmayı bıraktım.Yazmadım.

    Güneş mor kızıllıklar içinde batıyor mor dağların arkasında
    Ve ben seni yaşıyorum sürmelim mor kızıllıklar içinde
    Belki kaç uzun yıl batacak güneş ve ben seni yaşayacağım
    Kaç uzun yıl mor kızıllıklar içinde sürmelim.

    Oğlum Mehmedime
    Pınar Atay 1989


    9 eylül 2008 Gaziantep

    Cevap Yaz
  • Ulvi Koçu
    Ulvi Koçu 10.09.2008 - 13:13

    ''Memleketini sevenlerin, memleketleri tarafından bir gün sevilmesi dileğimle...''

    kaleminin daimi olsun...

    Cevap Yaz
  • Halim Yüce
    Halim Yüce 09.09.2008 - 17:42

    İhtilalin ılık koynunda üç adam,
    Üç ölüm nedeni.
    Kimseler gelip, durmuyor;
    Kanlı başında asinin.
    Herkesin ağlayanı oluyor da;
    Neden kimse okşamıyor, ıslak saçlarından;
    Memleketi için öleni? ...

    Harika dizeler kaleminiz daim olsun Saygılar...

    Cevap Yaz
  • Mustafa Nuri İnanç
    Mustafa Nuri İnanç 07.09.2008 - 16:25

    yürekten katılıyorum ve eyvallah diyorum sevgi ve saygılarımla.mustafa-sufist_05

    Cevap Yaz
  • Can Uygun
    Can Uygun 06.09.2008 - 19:16

    Bazı şeyler hiç unutulmaz hele aynı evde iki kardeşin ya da ana babanın vatan haini suçlamasıyla evlatlarını dışlamaları.İşte bu şiir bir hatırlatma 1eylül barış günüymüş
    ya gülüyorum her yerde zulüm ve savaş var..kaleminize sağlık bu halk birgün akıllanır eminim

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 45 tane yorum bulunmakta