Al kanın toprağı taşı boyadı
Terör kurşunuyla vuruldun yavrum
Gökleri deliyor ananın yadı
Upuzun yerlere serildin yavrum...
O an yüreğime bıçak saplandı
Ne sözcüğe sığar, ne de tarife
Anlamsız bir bakış senden sonrası
Yük haddini aştı taşımaz kefe
Hep tersine akış senden sonrası…
Oturup ta seni düşündüğüm an
İçerime düştü bir harlı ateş
Gözüm bulutlandı yağmurlara eş
Bir daha doğarmı o nazlı güneş
Sevdiceğim seni ağlarken gördüm
Uzaklara doğru dalarken gördüm…
Işte yine ayrıldık araya yollar girdi
Bin okka hüzün sardı yüreğimi sevdiğim
Bu vakitsiz gidişin gönlü çöle çevirdi
Hisli bakışın yordu yüreğimi sevdiğim…
Nasıl dayanayım ki sensizlik kör bir kuyu
Sevdaya bahane o bakışların
Sebebim olmuşsun sevmişim işte
Düşünme ne olur nasıldır yarın
Gönlüme dolmuşsun sevmişim işte...
Hayat bana kendimi yeniden bağışlasa
Ve bütün duyularım şükür nidası yaysa…
Yaşadığım hüzünler aksa gitse deryaya
Huzur yaysa kaderim tebessüm etsem aya…
Çevrene bakınca şükür sunarken
Gözler gülüyorken yürek üşür mü?
Gücün yerinde ve varlığın varken
Sözler cıvıldarken yürek üşür mü?
Her yanın bahar da gönlün rüzgarken
Sesizlik içinde ne çok ses varmış
Meğerse avazım göğe sığarmış...
Çek gemiyi kaptan en uzak yere
Sorma işte niye, nasıl, nereye
Kalmasın yolculuk başka sefere




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!