ne zaman ki hoyrat bir rüzgar eser,
misk-i amber kokusu saçlarını anımsatır.
uzun yalnızlıkların ortasındaki canım,
alır akılsız başını,müsait bir kuytuluğa bırakır.
ayaklarım bir milim ileri gitmez,
ellerim dost yüzlerine selamı bırakır.
ta yüreğime kazınan bir yara olduğun düşer hatırıma,
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem