Sisli şehirler bıraktın bana
Erken ölümünü kuşların
Ay ışığı da görünmez oldu
Çiçeksiz, yarım balkonumda
Uçuşan eteğini bulamadım
yaz
uzun bacaklı
bir kadındır yaz
gizlice uzanan yalnızlığıma
‘troya’da budanmış güle
söylediğin sözleri
şiir sandınız!
sarıl/sıklam yağmura tutuldum
rüzgara tutundum
Şehrini arayan bir nehirdim
Arar gibi eski bir sevgiliyi
Her yanım toprak, tuz ve kum
Köpüğü dağılmış bozkırda
Çoktan unutmuş çıktığı vadiyi
Şiire yetmeyen zaman
Nasıl da yanılttı seni
Sen ki daha bir çocuktun
Bir yaşamı alıp gitti
Şiire yetmeyen zaman
yaz geceleri daha sık
öpmeliyiz sevdiğimiz kadınları,
ay vakti yüzlerinden
öpüş izlerine benzer,
yosunlar üzerinde kalan
aşk karışmış yağmur mevsimini
de tanıdım; hüseyin atabaş'ın "sesinden
öptüğü" geceler ankara'yı
bir kiyi taşıyorum içimde,
köpüklü kumsalıyla tutuyor
Ali Yüce, Şemsettin Ünlü,
Tuncer Uçarol, dördümüz; yağmurun
Sesine karıştırdık sesimizi.
Ali Y üce: yıllardır
Çay yolunda bekliyormuş
uzun yürüyüşlerden sonra bulurum
unutulmayan yanını hayallerimin;
hüzün değildir duyarlığımın doruğundaki,
evvel zaman şiirlerine bürünürüm,
ziya osman saba’yla başlayan yolum
anday’ın yağmuruyla karşılaşır.
bursa: benim ütopyam,
hayal ülkem benim!
zaman kırıkları topladığım
leylâk rengi şehir!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!