Ahmet Ünal Çam Şiirleri - Şair Ahmet Üna ...

Ahmet Ünal Çam

HÜZÜN KALIR

Git gide değişiyor birşeyler
Birşeyler gidiyor dönmemecesine
Ne çocukluğumuz kalıyor yanımızda,
ne eski umutlar

Devamını Oku
Ahmet Ünal Çam

...............................08-07-2007 09:40

Huzurun ayak sesleri,
Koşar adım uzaklaşıyor.
İçimde korkusu,
ensemde nefesi

Devamını Oku
Ahmet Ünal Çam

25-01-2007 10:00

Koşar adım(2) gelir hüzünler
Derdime bin dert katar hüzünler
Bir kez düşersem, bırakmaz beni
Bırakmaz, koynumda yatar hüzünler

Devamını Oku
Ahmet Ünal Çam

**************************************
* HÜZÜNLÜ ŞİİRLER BİTECEK *
* Bir gün olacak *
* geleceksin, *
* Önce dizelerim gülecek *
* sonra yüzüm. *

Devamını Oku
Ahmet Ünal Çam

Bulamadım da
saatlerce sordum seni
saatlerce kendime
Türküler söyledim
söyledim sevdiğimi
Senden uzak, sessizce.

Devamını Oku
Ahmet Ünal Çam

Kiminin yüreği üşür kiminin çıplak ayakları
Kar romantik yağmazmış fakirlerin üstüne
Nişanlı askerdir en güzel sayan şafakları
Yağmur yağıyor, al gömleğim gariplere örtsene

Devamını Oku
Ahmet Ünal Çam

Kapıyı dışardan kapattım bu sevda da
İçerde umut kaldı, dışarıda hüzün, yanımda
Bir ‘Vah! ’ bekledim ardımdan, bekledim boşa,
İçimde kaldı ahım, içimde kaldı gizli sevda

Devamını Oku
Ahmet Ünal Çam

En kalabalıkta bile,
Karamsarlık tanıyıp beni,
yakama yapışır
Çıkmaz sokakta bin mutluluğu yakalasam
Hepsi kanatlanıp kaçışır

Devamını Oku
Ahmet Ünal Çam

Bomba yapar
Önce satar
Karıştırıp
Sonra bakar
ABD-Avrupa(2)

Devamını Oku
Ahmet Ünal Çam

ilkOkuyanSizOlun (ÖYKÜ) ...' MAKAM HAVASI ' isim muhtemelen değişecek

Kır düşmüş saçlarıyla 45-46 yaşlarındaki adam alışveriş yapıyordu markette. Ama dikkatli bir göz için, sıkıntısı hemen belli oluyordu; raftaki çikolataya elini bir uzatıyor, bir çekiyordu. Rafa uzanmış kolunu, sanki karıncalar ısırıyordu. Beyninin sıkıştığını hissetti. Zorlukla uzandı, çikolatayı ekmeklerin yanına bıraktı. “Benim suçumu çocuklar çekmek zorunda mı! Gerçi Yusuf kocaman oldu ama onun da canı çeker” diye düşündü.

Oysa dün geçici de olsa rahatlamıştı, yüzü gülmüştü. Küçük çocuğu Semih’in bisikletini tamir ettirmişti. Üç hafta öylece, bisikletin ön tekeri inik halde kalmış, sonunda utana çekine bisikletçiye götürmüştü. “Şimdi param yok, tamir etseniz de, başka zaman ödesem olur mu? ” diye soruşu, yeniden canlandı gözünde. Yeniden aynı sıkıntıyı çekti, yeniden bunaldı. Bisikletçinin önce şaşkın, sonra müşfik bakışı; “-Bisiklet tekerini patlağını ilk defa veresiye yapıyorum” deyip, gülümseyişi, sonra da “-Merak etme, paran olursa ödersin, olmazsa canın sağolsun.” deyişi… Haftalardır ilk defa çocuğunun gözlerinde mutluluk ışıltısı görmesi…

Devamını Oku