Dur,
Hemen gitme ne olur.
Bir hafta iki saat gibi geldi bana.
Zaman ne kadar da hızlı,
Ama gitmen gerekiyor doğru.
Uğra sık sık
Çiçekler unutulmaz deme,
Aklına bile gelmez en güzel bahar.
Hayata veda etmek öyle
Sanma ki kolay.
Ağlamak çözüm olsaydı çocuğum,
Benden bahtiyar bulunmazdı.
Yokuşu birazcık dikine tırman
İlerde bir küçük ev göreceksin
Gözün hayallerle birleştiği an
Eski anıları süpüreceksin
Kapıyı bir dinle kulak kabartıp
Penceremde
Gözlerin titreşir her akşam
Nasıl sayamazsam yıldızları
İşte o duyguyu da kimseye anlatamam
Uyku haram bu gece
Bilmiyorum, senziz kaç gün,
Kaç mevsim, kaç bahar
Dertli türküler söyledim.
Kaç sene,
Gözlerimi avuttum, ağlamaktan yorulmuş.
Bir sürü zorlu durak,
Kaç yolu arşınladın hayata, sona dair
Hayat mı sende, yoksa sen mi onda acaba
Misafir?
Ellerinde hükmü var, bir sağır bağlanışın
Şüphe okyanusunda boğulmuş artık için
Ne diyor karanfiller
Ne diyor bu solgun bahçe
Hükümsüzce bir bahçıvan makası
Takmıyorsan artık zifiri karanlıkları
Giyinmişsen,
14 çağındaki masum hayatı,
Düşün Sevgilim,
Acıların neresindeyim sensiz?
Tarihi Yarımada'yı seyirde...
Yakamozlara boğulmuş bir deniz düşün.
Hemen ön tarafta, sandalda,
Güneş her sabah doğup ve her akşam batacak,
Her ölüşünde güneş, aydede konuşacak.
Geçmişim parlak değil, bu halim ondan kara,
Her akşam sitemlerim savrulacak yıllara.
Kapalı perde kalmaz, hediyeler sunulur,
Bir fırça darbesiyle sona erer boş resim,
Hiç uyunmamış gibi dalınır, uyunulur,
Güzde veya baharda, başlar ikinci mevsim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!