Sırrı ezelden sarınca teni
Saadet asrından özlem....
Ne içinde bulunduğun mekan Önemlidir nede yaşadığın zaman
En sevgilinin yüreğine yollar açılır Engelsiz gül kokulu bir düzlem...
Azat olursun bedeninden
{ Siyah beyaz }
Belkide siyah beyazdı her şey
Aldın hayatımın tüm renklerini
Bir gün o gün karanlığın olmadığı
Bir yerde buluşaçağız elbette
Ah gönlüm dile getirme çok laf etme
Taşbaş dağı duyar feryadimizi sus
bekleyişin umut edişi olsun sevdiğinin
Bana susmak sanada anlamak düşer taşbaş dağı
Bu feryad acısı mejnunun acısından
Gözlerimi yumduğumda
Duyarım o sesi tın tın tın
Tenin ürperişi aslında
Dalar giderim maziye
Huzura dalar gibi
Ya Resul yoktur tebliğinin ulaşmadığı bir kuytu
Taşbaş dağı kara zindan yada kör kuyu Allah zikrinde alem.
Dinlesen cansız dediğin taşı.
Uzan toprağın bağrına
Seyreyle yıldızların birer birer kayışını.
Yıllar ömründen kayarcasına geçip gidiyor.
Yeryüzünde bıraktığım izler beliriyor yorgun yüzmde.
Bir anlık maziye düşüyor gölgem.
Ruhum sonbaharın ellerinde
Savrulan bir yaprak misali
Sus gönlüm çok dile getirme
Sus yüreğin kazanmıyor sus
Yüreğinin değerini bilmediğini
Anlar tez uyanırsın uykudan
Her kes yitiğini arar çok dile getirme Kendi ihtiyacını ortaya koyar....




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!