Kime açsam sırımı cevri zulmünden ahu zar eyler
Nem yüklü bulutlar sarmış yüce dağları vefa adına ah eyler
Bunca gam her dem ciğer sızıma imdat
Gönülden vuslata mühlet eyler
Hain sistem olmuşsa başa taç
Bütün insanlık Kelime-i
Tevhide muhtaç.
Tesbih ehli merak etme sen
Gün batımı dayanmışsa kızıla
Gözümden
Gönlümden
Ömrümden
Geçip gidiyorsun
Ağırlığı belli olmayan
Yalan dünya
Ne kadar şükretsem az diyorum..
Bu gönlü bana veren Rabbime..
Dönüp dolaşıp gelir ömrüme..
Her nefeste yaşama sevinci..
Yeniden doğar fakir gönlüme .
Papatya kokulum
Gülüşün geziyor sokaklarımda
Kah elma şekerine bulaşan yanakların
Kah saklmbaç oynayan çocukluğun
Ağır bir sızı şah damarımda
Saçlarında güneşin sıcaklığı
Senden gayrı kelimeler geçmez gönülden...
Dilde yüklü kelimeler de ya fettah ya rezzak...
Ne hazmış mutluluğa esir umuda köle olmak...
Yürek mangal göz kara elde tespih dilde fettah...
Kabeyi gören gözlerde çığlıklar ürpertir yüreğimi...
La ilahe illallah Muhammedun Resülullah.
Aklımdan...
Gönlümden...
Ömrümden....
Geçip gidiyorsun...
Ağırlığı belli olmayan..
Yalan dünya....
Yıllar ömründen geçip gidiyor
Yeryüzünde bıraktığım izler gibi Gecmişim beliriyor yorgun yüzmde
Bir anlık portreye düşüyor gölgem
Ruhum sonbaharın ellerinde
Sararmış savrulan bir yaprak gibi
Kavuşamadıklarım kadar
Kavuştuklarım var
Kimseye muhtac etmeyen
Rabbime şükürler olsun
Unutkanlığı aklıma veren
Mevsimler gelir geçer sen...
Vurulmuş sundur ilk bahara...
Ne güzel sabaha açılan geçe..
Hiç arama çig düşmüş hasrete ...
Papatyalar nergizler çiçekler
Hayatın sağanağında sırılsıklam çimen....




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!