Seni yıllar yılı en yakın dostum,
Sandım da bir hatırımı sormadın.
Ne bahane buldun ne için küstün,
Yandım da bir hatırımı sormadın.
Çok uğraşıp bu dostluğu kurmuşken,
Her esen rüzgârın önünde kaldım
Kırılmış dalları solmayan benim
Kısmet arıyorken batağa daldım
Hayattan kısmetin almayan benim
Bazen bir selamı dünyayı verir
Neden çaresizsin niye ağlarsın
Bu soruyu hergün soran sorana
Bir dost içinmi böyle yanarsın
Bilmezler ki bana vuran vurana
Her gördüğüm olay ateşler beni
Bu nasıl bir dünyadır bir kere gülemedim
Bu gün üstüme çöktü ton olduğun anladım
Yolumu kaybetmişim bir çıkış bulamadım
Kıblenin gidilecek yön olduğun anladım
Dünya yalan diyorlar yalan olan insanlar
Yıllarda dostluğu bozuyor benden
Eski yaralarım kanıyor mu ne
Bir duman çıkıyor gönül evinden
O da alev, alev yanıyor mu ne
Mehtaba bakarken dalmışım işte
YAŞLANDIM
Ağlayarak geldim yalan dünyaya,
Hazanla yok oldu gelen yazlarım.
Gözyaşlarım döndü ırmağa çaya,
Hışmına uğradım yalan bazların.
Dost diye elini tuttum bir kere
Zararını göre göre usandım
Senin için boynum eğdim kadere
Bu canımı vere vere usandım
Kurudu akmıyor çağlayan dere
Ha düştüm, ha düşüyorum
Elimi bir tutsan yeter
Yaz mevsimi üşüyorum
Bir kıvılcım atsan yeter.
Gün oluyor şaşıyorum
Funda gıptayla bakar büyük ulu çınara
Çağlayan dere muhtaç akan küçük pınara
Tabip merhem dağıtır kırık kalbi onara
Her derdin dermanını bulup gönderen vardır
Yolcu olmasa yolun ne anlamı kalırdı
Sevgini kalbime hapis eyledim,
Nasıl olsa bir gün unutacaksın,
Bir garip çocuğa ninni söyledin,
Seviyorum diye avutacaksın.
Baktıkça gözlerin ruh verir tene,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!