Zalimin ustasıyla bir tekli hanedeyim
Eller yana yapışık sessiz viranedeyim
Her an göreve hazır emrine amadeyim
Bu dünya cennetinde sen padişah ben köle.
Gülde öten bülbülün ne hikmetleri vardır?
Gülüşüne bakma sen adam doğuştan kısmık
Olsa dünya tapusu yare vermez bir gımık
Yılan gibi sürünür eğri büğrü tam yamuk
Zor bulunur böyle dost gelsin düşman başına.
Önce körpecik fidan sonra kalbimde çınar
Beyhude ağladım kime yaradım
Aşk şimdi turfanda vuslat zor artık
Karanlık gecemde bir dost aradım
Biraz da yıldıza aya sor artık.
Ey kurt yücelerde niye ulursun
Gör sevdiğin hayali kulağından tutunca
Dolaş yüce dağları her bulduğunu yedir
Konduğumuz kafesi başımızdan atınca
Şu asumanı gezen acaba sence nedir?
Zamanla alışıyor insan acıyla pişer
Umutlar yeşerince cennet olur köylerim
Mevsimler gelir geçer olgunlaşır göğlerim
Bestelenen türküyü gönüllere söylerim
Sözde sazda ahengi hep birlikte işittik.
Akşam sabah çiçekler taze açsa da bayat
Akan allı sıvının ismine dediler kan
Onunla hayat bulur bir süre eğlenir can
Öyle diyor görenler ışıklıdır cümle yan
Sırat farz ederek sen sıralı nefesle an.
Geçmişte yaşanmışa benzin dök birkaç galon
Vedasız vuslat için bugün tren garındaydım
Tek, tek araştırarak inip bineni saydım
Yokluğuna küserek sonra sözümden caydım
Halbuki tel, tel olmuş ak saçımda sen vardın.
Bak ufukla birleşti paralel giden raylar
Sahte sürgün vererek yeşillenen dalımla
Dolaşır kuğu gibi sedası bol çalımla
Hayal kurar durmadan bu tükenmiş halımla
Setretti sıcağımı eylülün rehaveti.
Hangi yöne gidersem sana çıkar yollarım
Hali ciğer dağlayan kini nefreti bırak
Çevremize örülmüş bu zincirleri kırak
Sağır, dilsiz ey nefsim olma şeytana çırak
Hayat denen meçhule kah kahayla gül gardaş.
At tabuları çöpe kan dolaşırken canda
Gizli hayat defteri sayfa sayfa açılır
Günah sevap ortaya toprak gibi saçılır
Kimiler kucaklanır kiminden de kaçılır
Bülbülün hesabını diken ve gülden sorarlar.
Aşka inanan yiğit nefsini haklamalı
Güzel İNSAN
saygı ve rahmetle , ruhun şad olsun..