Ve sen ki;
küçücük kadınım,
yatıyorsun başlayacak gün için yatağına,
Erguvan çiçeği gibi döküyorum kendimi yanaklarına.
Döküyorum ki
Yahu kadın!
Ben seni darmadağın seviyorum.
Nedir bu derlitoplu olacağım derdi?
Saçın dağınıkmış
Üstün başın berbatmış
Yüzün gözlerin yorgunmuş
Ateşten yeleleri olan,
Burnundan kara bir duman soluyan atla geldi,
Kızıla çalıyor teni, terkisi atın,
tüyler ince kor alev.
sol ayağıyla nalını taşlara vuruyor,
Sahibinden öte asi,
"Gölge Jileti" taşıyan adamları tanır mısınız?
Ayakları altında ezmekle kalmazlar onlar gölgelerini.
Köşe bucak keserler gölge jiletleriyle onları.
karanlıkta,
kuytuda.
Karanlıklarında.
Bir ağacın, buluta bakan yüzüyüm ben.
Bulut bana gölge,
Ben sana,
Bulut bana yağmur,
Boyumdan büyük bir kendim var biliyor musun?
İnsanların gitmek için hayal kurduğu yıldızlara uzanıp,
uzaya kadar alıverir birini,
boş bıraktığın yastığına koyar.
Yalnızlığına ışık oluverir bir yıldız,
Öyle görünmem.
öyleyim ama.
Birinin yırtılan ayakkabısında
benim ayağım üşür.
Buğday olurum aç kuşun gözlerinde
Küçük insanım ben!
Sokaklarda şarkı söylerim fütursuzca.
Yağmurda dans edebilirim,
kimseler takmaz,
kimseler ayıplamaz.
Kime sorsam, mutluluk tokluğuna yaşıyor,
O da yarım yevmiye.
Ay sonu hep borç istemeler,
hep başkalarından,
Her seferinde boş gönül cepleriyle karşılaşmalar.
Ruhumun bağ bozumundayım.
İşte şimdi tam zamanım.
Tane tane topla beni.
ağır ağır,
sessiz sessiz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!