Küçük karnaval kızı,
Ufak tefek,
bıcır bıcır.
Öyle bir yerde duruyor ki.
Işıl ışıl arkası,
Koca rengârenk bir panayır.
Yahu kadın!
Ben seni darmadağın seviyorum.
Nedir bu derlitoplu olacağım derdi?
Saçın dağınıkmış
Üstün başın berbatmış
Yüzün gözlerin yorgunmuş
Küçük küçük parçalar halinde, avucuma mahkum ettiğin şey bendim.
Bir zahmet birleştiripte ne yazıyor bakmadın bana.
Oysa ben diye sakladığın şeye, seni yazmıştım.
Anlıyorum ki tenezzül etmediğin ben değil,
yüzleşemediğin senmişsin.
Birbirimize benziyoruz,
bir kaç ayrıntı dışında,
Mesela sesin farklı,
tenin, kokun.
Bir ağacın, buluta bakan yüzüyüm ben.
Bulut bana gölge,
Ben sana,
Bulut bana yağmur,
Boyumdan büyük bir kendim var biliyor musun?
İnsanların gitmek için hayal kurduğu yıldızlara uzanıp,
uzaya kadar alıverir birini,
boş bıraktığın yastığına koyar.
Yalnızlığına ışık oluverir bir yıldız,
Öyle görünmem.
öyleyim ama.
Birinin yırtılan ayakkabısında
benim ayağım üşür.
Buğday olurum aç kuşun gözlerinde
En güzel, yapraklar ölür.
En sesli ölü de yapraklardır,
ayaklarının altında hışırtılarıyla,
mezarsızdır yapraklar,
süpürgelerin ucunda,
ya da ıssızın rüzgarına kapılmış bağıran ufukta.
Ateşten yeleleri olan,
Burnundan kara bir duman soluyan atla geldi,
Kızıla çalıyor teni, terkisi atın,
tüyler ince kor alev.
sol ayağıyla nalını taşlara vuruyor,
Sahibinden öte asi,
Birini kendince sevmek de güzelmiş.
Sesini montajlıyorsun yüreğinde.
Yokluğunda, seni sevdiğini söyletiyorsun sesine.
Kendi dünyasında, kendi dertlerini yaşıyor da sana söylemiyor.
Ama sen bunu biliyor, izliyor böyle de seviyorsun.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!