Ahmet Ağdere Şiirleri - Şair Ahmet Ağdere

0

TAKİPÇİ

Ahmet Ağdere

My Mom

You invited me beyond the stars;
I came to the world for you my mom!
While my eyes were getting open, a flash profoundly,
My seeing wasnt the sun, it was you my mom!

Devamını Oku
Ahmet Ağdere

........in miyim
................ cin miyim
.........................Çinli miyim
Kesesi kestane şeker
Kemeri doğuştan
.................çekişli miyim

Devamını Oku
Ahmet Ağdere

Şemsiyem ol, ıslanmasın bedenim!
İmanım ol, gevşemesin bileğim!
İlk ve son adımda hep yanımda ol,
Raks et benle,bozulmasın hilkatim!

Devamını Oku
Ahmet Ağdere

Bir adam elinde sigara
Dayamış sırtını duvara
Aklında sonsuz düşlemeler
Ve gözlerinde üşümeler
Çıkıyor duman ara ara

Devamını Oku
Ahmet Ağdere

Seninle bir beş dakika,
Bilsen neler katar cana.
Onurum eşleşir dağla,
Yaşam olur yaşamaya.

Seninle bir beş dakika,

Devamını Oku
Ahmet Ağdere

Seni seviyorum demek, değildir sevmek;
Erişmek gerek yüreğe, onu hissetmek.
Nedir bu halim deyip; halini bilmemek,
İkram için yarine yüreğini vermek.

Saldırmak canavarcasına duygulara,

Devamını Oku
Ahmet Ağdere

bunca fukaralık arasında
şu gökyüzüne atılan fişekler
.........................saçma sapan

bunca akıtılan kan ortasında
durmadan eğlenip duran eşekler

Devamını Oku
Ahmet Ağdere

Çözüyorum kelimelerdeki kemendi
............................ve özgürleştiriyorum
...........özleminle gürleşen sesimi
Her gece her gece şiirlerimdeki ece
Sen daha da hürleştikçe
Azalıyor şebnemler

Devamını Oku
Ahmet Ağdere

Daha dün konuşurken, beraber bir dostla,
“Ben şair değilim” diyenler üzerine,
Uyuşmadık mütevazı arkadaşlarla,
Zorla şair yaptık, şiir yazıyor diye!

Bilakis, açtım Türk Dil Kurumunu sonra,

Devamını Oku
Ahmet Ağdere

Mağaranın yeri belli, dibi belli.. Ve toprağının çeşidi belli.. Hangi hava tenefüs edilir, içindeki oksijen oranı belli.. Ama karanlık! .. Girsem mağaranın içine, aydınlık olmasa ne işime yarar? İçini şöyle bir kolaçan ettiğimde ne haz verir, ne zevk.. Ve herşeyden önemlisi, olur ya elim bir takım kabartmalara dokunur. Şeklini şemalini okşar, tahmin etmeye çalışırım.. ama sonra? Anlayabilir miyim onun ne oldugunu? Mesela; ince, uzun, hafif kaygan ve tüylü birşey.. Ha bir köpek kuyruğu, ha bir yılan boynu... Gel de çık işin içinden tuttuğunda onu.. Herneyse işte, bana lazım olan bir kibrit tanesi..ve elbette kutusu.. Her ikisi de şairin cebinin içinde saklı...

Devamını Oku