sokakta sâde bir 'âmîn! ' sadâsıdır gidiyor:
mahalle halkı birikmiş, imam duâ ediyor.
basık bir ev; kapının iç yanında bir tâbût,
başında çınlayan âvâzı dinliyor, mebhût;
denildi: 'fâtiha! '; âmîni kestiler bu sefer,
göğüsler inledi, derken, açık duran eller,
hazîn alınları bir kerre okşayıp indi;
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi