Ahırdağ'da Kör Kurşun Şiiri - Hakan Yaşar

(K.Maraşlı Ali Karaoğlan anısına)

1

Ahırdağ'da hüzün boğuk boğuk
Alacakaranlık.
Baykuş suskun
Guam'ın dibinde Denizatı merkep.
Akrep korkunç gururlu
Yılan süte gelmez
Karnından kaçar aç Sırtlan
Suskun Ahirdağ,suskun.

Ahırdağ'ım nazlım,sebilim
Yazılı muskam,tılsımım.
Ulaşılmazında kartal yuvaları
Kuytuları sabır mahkumu
Doludizgin yürek.
Gurur şöyle dursun
Umut,onurdur ede'yi yaşatan
Gözleri cehennem
Elleri zebellah
Görmeye dursun hele
Diş döktürür porsuk'a alimallah.

2

Muskamın doruğundan bir ses yankılandı
Ciğeri ağzında gür
Etine yetmez bir civandı.
Bir yanı töre
Zihni can,
Bir eli ilaç
Diğeri kan.
Gerdeğe girecekti alacakanlıkta
Yarenler,kardeşler
Vurun sırtına! ..

Bu bizim karaoğlan.
Gözü pek
Delikanlı
Yiğit.
Uçtu kayalardan ahu edasıyla
Bir çırpıda Alikayası'na vardı
-nal izleri saklı-
Doruktan heybeti vurdu
Hey civanım
Mahşerin dört atlısı sanki.

Baktı ufkuna iç çekerek;
Tilki kümeste kucak
Tavşan yılanla evli
Gül baygın,hayrat akmaz..
Can cana kardeş
Kan kana dost
Ve huzur hakim bir yaşam.
Hiçbiri olmaz halbuki
öfke dolu dolu
Musallattır bağrımıza...

Evvelin evveli budur karaoğlan
Karanfilden barış çubuğu olmaz
Dört kör kurşun gibidir sevişmek
Bitmektir ölüm,yok ettiğimiz değil.

3

Meltemi çılğındır muskamın
Bir başkadır aşk
Sarmaşıktır sevda
Sev sevebildiğince.
'kalk gidelim sevdiğim
........bu el bize yaramaz'
diyor türkü,
Türkü söyle sevdiğim
Söyleyebildiğince.

Şu gördüğün suna suyu Aksu'dur,
Huzur bilmemiş
Namuslu
Berrak
Ilgıt ılgıt karın doyurur.
Şu gördüğün de göllere gebedir
İkinci mememizdir Ceyhan.
Ne pamuk,ne tütün,ne de başak
Alınterinin yabancısı değildir,
Ova bizim..
Gez doyabildiğince
Suyundan iç
İç kanabildiğince.

4

Nazlımın ardından kaçtı
Dayanamadı
Yediremedi Güneş.
Bulut katar katar yürür
Karanlık cesur,daha kalleş.
Dere serçeleri çığırtkan
Mallar kıprak,huysuz.
Meltem kılık değiştirmiş
Şimşir sapsarı;
Etme..
Öte git..
Destur!
Vakitlerin en bedbahttı
Hayın
Peydahlanmış
Şehvane.

5

Ey ozan,
Dokuz ay,on gün dedik kemikleştik.
Turp gibiydim
Kızıl at'a bindim haymada.
Ne güz dedik ne de bahar
Gün geldi hakkımızı istedik,
Sabrettik..
Olmadı..
Piştik!

Sevdim,
Şövalyeleri vardı
Koynuma salmak istemediler.
Sarmaşığıma yürüdüler hayın ayaklarıyla
Düğün vakti
Cengaverdim.

Gülemedik,
Bilemedik ki sancı tepmedik
İlk heyecanımıza demlenemedik.
Telli duvaklı gittim
Yüz görümlüğü veremedim
Öpüşemedik...

ekim '93 ist.