Hergün bu hasretim sarınca seni,
Başını vuracak taşların olsun.
Baktığın aynada görünce beni,
Gözünden dökülen yaşların olsun
Huzuru Neşeyi ara bulama,
Mum yakıp dağ bayır hep beni ara.
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Bazen düşünüyorum da,sevgi denen duygu ateşini yüreğimizden silsek mi acaba.?
Yahutta duygularımızı ameliyatla aldırsak da o duyguyu hiç aklımıza getirmesek mi,!
Oysa bunun mümkün olmayacağını bildiğimiz halde,
yinede kızmadan,yazmayı edemiyor insan.
Nedir bu sevenlerin hali..?
Sevilenlerin gösterdiği vefasızlığa karşı,
acaba onlar gibi vurdumduymaz ve nemelazımcı mı olmak lazım.?
Sevgi yerine çakma hoşlanma.
sözünde durmama..kırma..dökme..çektirme.
değer vermeme vb...gibi mi olmak gerek ?
Fakat adam gibi seven bunu yapamaz ki.
O zaman böylelerini havale etmek gerek.
Eden bulur cinsinden.
Herkes kalbine göre birgün layikini bulur elbet...
Bütün bu sitemlerden sonra bu şiire vesile olan nedenleri,
ne de olsa benzeri ve emsali olmayan nadide söylemleri.
Dokunaklı ve destansı şiirler kalemlerden dökülürmüydü.?
Yürek yangın olmasa,
Acılar derinlerde yaşanıp,İçselleştirilmese.
Zorlamayla böylesi hüzünlü duygular kalemden dökülmez elbette..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta