Yorgun bir eylül akşamı iniyor kente...
Pencereler sokaklara açılmış, sokaklarda sonbahar...
İkinci baharının alev rengi gelinliğini giymiş sevdalılar gibi
nazlı, sevinçli ve ürkek...
ağacıyla, yaprağıyla, yeliyle...
sürüp gidiyor yaşamak bir başka mevsime...
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda