Ah şu dertler yok mu Şiiri - İlyas Kaplan

İlyas Kaplan
1297

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Ah şu dertler yok mu

ah şu dertler yok mu
silkinerek uyanıyorlar hep birden
can suyuna kavuşmak için
cümleler sıralanıyor dil tespihine
hançeri hiç pas görmemiş
şehir eşkıyası kadar acımasız

ruhta bir düğümdür dert dedikleri
gah sabırla çözülür
gah kirli bir kördüğüme dönüştürülür
kalıcı sanırsın
oysa

zihin bulantısına dönüştüklerinde
ya delirmektir manalı uyanışlara
ya da her şeyi devirip gitmektir
mukaddes dirilişlere

vakit akşama dönmüş
ortalık kara yansıyan turunç rengi
kül eden gama teslim oluyorum
kar serpiliyor boylu boyunca
içime gamı gömmüşüm işte
üşüyorum

ruhumun sesini dinliyorum
bir daha
bir daha, bir daha, bir daha…
bir çok defa...
bazı şeyleri anlamak için

gözyaşlarıma karışıyor içlenişim
her damla
insan olmak ile kalmak ara yerinde
kaç defa düştüklerimi
geçen zamanın ziyanını
hesaplıyorum
bir kaç defa
o zayıf hendese bilgimle

dünyaya yetişmek telaşı devrilip düşüyor yere
ne yerlisi ne yabancısıyız aslında kendimizin
fani olan her şey ziyan
o vakit tek dosta döndürüyorum çare arayan gönlü
şadırvanda su donmuş
havada zaman donmuş

bak… dostum
kar yağıyor dışarıda
soğuk bu kar tanelerinde saklanıyor
üşüme
sobaya odun at
sobanın dibine dek yürü
ısın biraz

camdan izliyorum
nefesim camı mühürlüyor
yaşıyorum
rahmeti yayana sesimi duyurmak için
aslında insanı en iyi O’ tanır

ömür geçiyor hiç aralanmadan
nefeslense biraz
dursa, dinlense…
ellerimle yoklasam
kavrasam sonra en derin çatlağından
en büyük derdimi bulsam tek hamlede
o ana ulaşıp
otursam oradaki kendimin karşısına
dertleşsek

dert ahalisi
sabahlara dek çarpar kapıları umudun yüzüne
acının adı alışmaktır artık
aldırma …
umudunun yüzüne tekrar tekrar bak
yağmur indirecek dost birazdan
yanan yüreğe
aşıp geçtiğin eşiğe

dert biter sabır bitmez
kaygı biter hayal bitmez
gülmek ağlamak biter düşünmek bitmez
kavuşmak biter beklemek bitmez
ben neden bitmezlerin içinde aramıyorum
gerçek dostu

kar hafifliyor
kuşlar hala darı aramakta
doğruluyorum dert eşiğinden
eski yerine yeniyi
hüzün yerine neşeyi
terk yerine seyahati
an yerine günü devşiriyorum

biliyorum
uyuyup uyandığımda dostum beni bekliyor olacak
gerçek dost
her gönle anlayacağı lisanla
tane tane anlatıyor aslında
lapa lapa kar yağarken
abası yamalı bir derviş gibi
şu cümle geçip gidiyor zihnimden

hayatta en güzel şey
değerli olmak
var olmaktır
hem de varoluşların en şereflisidir
yaşamak…

bir gün çekilen perdeler aralanır
aşikar olur tüm masalsı sırlar
bir gün hüzün rıhtımından sis perdeleri de çekilir aradan
ne göğün maviliği kalır
ne de denizin sakinliği
zaman bile durduramaz seni

bir basiret makamıdır ötelerin ardını görmek
kar gibi beyaz sanma bu ihtişamlı yankıyı
sakın yalan sanma gözlerin görmediği gerçeği
ve bir gün hayatı ikiye ayıran bir gölge
kayıp gider zamanın boşluğuna

içimizde kayıp giden
ne yolcudur
nede yol
kaybolan da biziz
kalan da…

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 11.6.2024 13:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlyas Kaplan