Ah Müzeyyen!
Sen ne güzel bir kadındın öyle
Alından dalından keman kaşından
Selvi boyuna...
Kirpiklerine henüz hüzün bile dokunmamışken,
Ne güzel bir kadındın sen Müzeyyen
Ah müzeyyen!
Narin yüzünü süslerdi koyu renkli ahu gözler,
Çehren bir gül goncasıydı.
Gülüşün koynunda nice sabahı demler,
Ah Müzeyyen sen ne güzel bir kadındın,
Yetiştiğin toprakta çürüyüp gitmeden evvel.
Ah müzeyyen!
Yüreğini fahiş sevdalarda harcamazdın sen,
Pulsuz mektuplara, renksiz sayfalara düşmezdi adın,
Bir meczubun tatlı sözlerine kanıp kül edilmeden.
Ah müzeyyen!
Görmeseydi gözlerin yüzünü
Duymasaydı kulakların onun sesini
Ve kaderin gölgesi yarım bir ömürle lanetlemeseydi seni
Belki de bu kadar derin olmayacaktı kaşlarının arasındaki o dertli çizgi
Ah müzeyyen
Sahi nasıl bir talihsizlikti senin ki
Hangi sırt kabil gelirdi taşımaya o öksüz sevinçlerini
Ah Müzeyyen sen ne güzel bir kadındın!
Buruk bir gülüşle dünyaya yummadan evvel gözlerini
Kayıt Tarihi : 8.12.2023 01:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Benim canım Müzeyyen'ime ithafen... Ne taş dokunsun yoluna ne diken...

TÜM YORUMLAR (1)