Ağıt Şiiri - Yorumlar

Mevlana Celaleddin Rumi
87

ŞİİR


1057

TAKİPÇİ

Göz gamın ne olduğunu bilseydi,
gökyüzü bu ayrılığı çekseydi,
padişah bu acıyı duysaydı;
göz gece demez gündüz demez ağlardı,
gökler yıldızlara, güneşle, ayla
gece demez gündüz demez ağlardı.
padişah bakardı ününe,

Tamamını Oku
  • Ümit Duysak
    Ümit Duysak 02.11.2020 - 14:33

    Tasavvuf deryasına dalmış bir Hak âşığıdır. İlmi, teşbihleri, sözleri ve nasihatleri bu deryadan saçılan hikmet damlalarıdır. O, bir tarikat kurucusu değildir. Yeni usûller ve ibadet şekilleri ihdâs etmemiştir. Ney, dümbelek, tambur gibi çeşitli çalgı âletleri çalınarak yapılan törenler ve âyinler, Hazret-i Mevlana’nın vefatından 3-4 asır sonra meydana çıkmıştır. Halbuki o, ney ve dümbelek çalmadı. Dönmedi, raks etmedi. Bunları sonra gelenler uydurdu. 47 binden ziyade beytiyle dünyaya nûr saçan Mesnevî’sine, her ülkede, birçok dillerde şerhler yapılmıştır. En kıymetlisi Mevlana Câmi’nin kitabı olup, bunun da şerhleri vardır. Türkçe şerhlerinden, Ankara vâlisi Âbidin Paşanın şerhi çok kıymetlidir. Âbidin Paşa bu şerhinde, ney’in, insan-ı kâmil olduğunu ispat etmektedir.

    Mevlevîlik, cahillerin eline düştüğünden, bunlar ney’i çalgı sanarak, ney, dümbelek gibi şeyler çalmaya, dönmeye başlamışlar. İbadete, İslam dininin yasak ettiği çirkin şeyler karıştırmışlardır. Hazret-i Mevlana, bırakın ney çalmayı, oynayıp dönmeyi, yüksek sesle zikir bile yapmadı. Nitekim Mesnevî’sinde diyor ki:
    Pes zî cân kün, vasl-ı Canan-râ taleb
    Bî leb-ü gâm mîgû nâm-ı rab.

    Manası şudur:
    O halde, Canana kavuşmayı, cân-u gönülden iste
    Dudağını oynatmadan, Rabbinin ismini kalbinden söyle.

    Bugün, bu tasavvuf üstadının türbesine sonradan konan çalgı âletlerini görenler, işin gerçeğini bilmeyenler, bu mübarek zatın çalgı çaldığını, bu aletlerin onun olduğunu zannetmektedirler. O hakikat güneşini yakından tanıyanlar, bunlara elbette itibar etmez. Zaten bu büyükler, şüpheli şeylerden kaçtıkları gibi, mubahları bile sınırlı ve ölçülü kullanmışlardır.

    Cevap Yaz
  • İlyas Ateş
    İlyas Ateş 28.05.2016 - 19:00

    gül bahcesi güzün geleceeeğini bilsedi derin manalı bi şiir

    Cevap Yaz
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi 30.05.2015 - 15:50

    Mevlana'nın eserlerini yorumlayacak makama eremedik henüz :)

    Cevap Yaz
  • Hasan Öznur
    Hasan Öznur 30.01.2014 - 00:31

    en iyi arkadaş babadır...

    Cevap Yaz
  • Yagmurum Ben
    Yagmurum Ben 20.02.2011 - 19:53

    ölüm bir son değil..
    sonsuzluğun başlangıcı..
    her beşere göre değişik yönlere açılan bir kapı..

    Geçen hafta babacıma gittiğimde mezar taşında yazan şu söz dikkatimi çekmişti.

    'herkes cennete gitmek ister.ama kimse ölmek istemez..

    göreceli bir kavram ölüm.ama geride kalanları değiştirdiği aşikâr..

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan 09.08.2010 - 11:42

    sevdiği kişilerin ardından gönül dalına yüklenmiş tüm acıların tortusudur. ölümün insanı nasıl zavallı kıldığının tarifidir.

    Cevap Yaz
  • Eyyüp Yılmaz
    Eyyüp Yılmaz 09.07.2010 - 10:34

    babasının ölümü üzerine yazmıştır.

    Cevap Yaz
  • Sema Golha
    Sema Golha 30.06.2010 - 11:58

    şemsi tebrizi yi kaybettikten sonra yazmış gibi... nasıl bir acı bu canı kaybetmek, bu can tek kapta olunca tarifsiz ama hissedebiliyorsun acısını... mevlana ya saygı ve sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah 19.04.2010 - 23:45

    Ölüm acılarını gördü tatlı can,
    koyuldu işte böyle ağlamaya.
    Olanlar oldu, gitti dostum benim.
    şu dünya bir altüst olsa, aülasa yeri var.
    öylesine topraklar altında kalmışım.

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Özcan
    Hüseyin Özcan 15.02.2010 - 22:20

    Şems e yazdığı bir şiir olmalı...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta