Derler ki, vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış. Büyüğü Halil, küçüğü ise İbrahim... Halil, evli çocuklu, İbrahim ise bekâr... İki kardeşin ortak bir tarlaları varmış. Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş. Bununla geçinip giderlermiş...
Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı. İkiye ayırmışlar. İş kalmış taşımaya. Halil, bir teklif yapmış: "İbrahim kardeşim, ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle." "Peki, abi" demiş İbrahim...
Halil gitmiş çuval getirmeye. O gidince,"Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine."diye düşünen İbrahim kendi payından bir kaç kürek buğdayı abisinin tarafına atmış.
Az sonra elinde çuvallarla Halil çıkagelmiş. "Haydi, İbrahim." demiş, "Önce sen doldur buğdayını da taşı ambarına.”
O şimdi ne yapıyor
şu anda, şimdi,şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı,
ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
Devamını Oku
şu anda, şimdi,şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı,
ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,