Açtım gözlerimi karşı kıyıya
Bütün camlarından içeri girdim
Hastalandım odalarında Üsküdar'ın
Başımla selamladım vapurları gemileri yatları
Vay anasını dedim.
Sorun çözmeye,
Çalışanların...
Sorun olarak,
Görülmediği,
Bir yiğit gitti..
Dilim varmasa da,
Masada bir dilim var!..
Susmalara inat.
Aylar yıllar sonra,
Kalem gene elimde.
Şiir yazmak istiyor elim,
Bu defa sana!..
Yılanlar gene belime dolandı anne,
Ya eşekleri içinde,
Ezilecek atlarım..
Ya atlarımı süreceğim bulutlara..
Bulutları yara yara..
Anlaşılacağız,
İki gözüm ustam sevgilim...
Belki de anlamak,
Zorunda kalacaklar bizi.
Bir pazar günü ölürüm belki
Salı günü duyulur en erken
Bir hafta geçer üstünden..
Belkide...
Kurtlanır kolunda saat
Dini dili
Irkı mezhebi
Siyasete alet edersem
Dilim kurusun...
Dini dili
Ben öldüğümde kimse evi telâşe vermez
Kavganın kargaşasında sesim duyulmamış
Doğduğum duyulmamış
Toprakla temizlenmişim ben.
Elim yüzüm yunmamış.
Gönlümüzün gözünde dörtnala
Kıvrıla kıvrıla
Dağları ovaları
Yarardı yüreklerimiz.
Toz duman içinde
Şiirlerinizin hepsi ayrı güzellikte, en kısa olanlar,görünenden çok daha fazla anlam dolu. Tebrikler.
Üretken kaleminize ve yüreğinize sağlık diliyorum, selamlar, saygılar...