Yalın yaşayacaksın,
Ne uzun uzun laf etmek..
Ne de evreni boydan boya yürümek.
Durduğun yer kadarsın,
Dokunabildiğin kadar,
Dostlar dünya göreceli,
Bir bilmece gibi.
Yalandan ağlayanı,
Boşa güleni.
Ceketine güveneni,
Korkudan eli beline gideni.
En geç ben geldim
Seni nasıl severdim
Bir bilsen...
Ağlayarak ayrıldım mezarından
Yer yarıldı..
Ölüm dediğin nedir gülüm
Zor olan yaşamak,
Yaşatabilmektir.
İlmek ilmek..
Pusulardan geçerek,
Yarınsız,
Yorumsuz,
Sorunsuz.
Sessizce fırtınayı yaşıyor,
Tipini beğenmiyor...
Üstümde parçalanmadı olmadı,
Kıymetli neyim varsa..
Aldın cebimden.
Kalbimi yüreğimi kalemimi
Giyinmeye kıyamadığım,
Bakmaya doyamadığım,
Ne zalimler gördü,
Gördü bu topraklar.
Ne hainler;
Arkasından en çok sen vuruldun,
Anlaşılmak için,
Acele etmeyeceksin...
Salaca'nın yerde
Kalacağını bilsen bile...
Bunu da mı görecektim demeyeceksin,
Ağladıkça gülmeyi öğreneceksin..
Öldürmeyi ölmeyi düşünme evlat,
Ağladıkça toprağa bir tohum at..
Ey...
İstanbul,
Adı konulmamış,
Yalnızlıklarımın,
Şehri...
Şiirlerinizin hepsi ayrı güzellikte, en kısa olanlar,görünenden çok daha fazla anlam dolu. Tebrikler.
Üretken kaleminize ve yüreğinize sağlık diliyorum, selamlar, saygılar...