Gökyüzüne yalvarır kurak topraklarımız
Bir damla rahmet diler çatlak dudaklarımız
Gönlümüz demir atmış doğduğumuz toprğa
Pembe ümit köyüne varmaz ayaklarımız
Başıma yağan kardan çığ düştü yüreğime
Dondurmak istediği kanım bendini yıktı
Engeller birer birer takıldı ereğime
Sabrıma dayanmadı kendi kendini yıktı
Akıp giden zamanın acımaz denizinde
Benim ellerin hastası
Yaman dillerin hastası
Keman tellerin hastası
İnanmazsan saçına sor
Yüzüme gülmek istersen
Yel dengemi
Bozuptı yel dengemi
Umduğu yere varmaz
Yerise yelden gemi
Yeter artık
Yeni bir tablo isteme benden
Bıktım hayal aleminde yaşamaktan
Ne ben ne de sen
Gülmedik bir gün beraber
Dalmadık bir bahar yağmuruna
İzlemekte olduğum
Doğru yolumu boğan
Karanlık gecelerin
Sürmelerini gözüme çeker
Gözyaşlarımla yıkar
Kirpiklerimle süpürür
Yollar,uçsuz bucaksız geçecek ne yollar var
Yollar yamuk,yollar düz seçecek ne yollar var
Engeller tanımadan açacak neyollar var
Yolu meçhule gider gözleri doymyanın
Ruhu cennetlik olur şeytana uymayanın
Her gidenin ardından yaş
Döke döke yoruldum ben
Yıkılarak yavaş yavaş
Çöke çöke yoruldum ben
Karşı koydum zulümlere
Karanlık yollarda gözünü yumma
Elinden tutmayı özgeden umma
Kuvvet her kimsede bulunur ama
Cesaret olmazsa güç neye değer
Altına kaplanan tunç neye değer
Gül yanağın yaprak yaprak açanda
Dallarına konan bülbül olaydım
Gizellikte hüsnün ayı geçende
Boynuna takılan ödül olaydım
Koşa koşa çöller geze geze yar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!