sana bu dizeleri
benden habersiz yazıyorum biliyorsun
benden habersiz gönderiyorum gizli gizli
senden habersiz okuyorsun biliyorum
lakin mümkünü yok
yakalayacak bir gün
erken uyandırdım bu gece sabahı
börtü böcek
yer gök şaşırdı
son ışığımı da döktüm yollarına
hasret sarısı
şayet
muasır medeniyet seviyesine
ulaşacak sa bir gün bu memleket
bize
Atasının izinden gidecek
“fikri hür irfanı hür vicdanı hür” nesiller gerek
siz
İsmail’in ilk halini bilmezsiniz
kaya gibi sert
dağlar gibi mert
baktı mı korkutur
kodu mu oturturdu
bir gün diye ömrü
üzülmem kelebeğe
razıyım
varsın kısa olsun
benimde ömrüm
geçecekse
usandırsa da canan’ım beni candan
sevemem asla onu daha az canımdan
usanır elbet bir gün deyip ezadan
beklerim hep hayali hallerimdir şadan
erken ağardı gecenin
yağmurla yunmuş
hüzünlü yüzü
gök mavi şimdi
deniz mavi
kenarında kaldırımın
iki taşın arasında
bir garip papatya
açmış
betona inat
ortasında şehrin
yetti gari deyip canıma
kilit üstüne
kilit vurmuştum yüreğimin kapısına
çare etmedi ne çare
o zalim hırsıza
bir ufak açtım
bir cigara yaktım
sonra
bütün pişmanlıklarımı
döktüm masaya
sen yoktun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!