Kaçıncı senfonisi çalıyor Mozart’ın bilemiyorum,
Bildiğim dede efendinin hüzzam şarkısı
Bir kır bahçesinde çiçeksiz ağaç
Kokusuz renksiz izlenimleri…
Hayalimde Mevlana’nın raksı
Baktığında insan, ne sert mizaçlı birisi der. Ama yakından tanıyınca öyle olmadığını anlar. Sabahları erkenden okula geldiğinde, öğretmenler bile gelmemiştir. Kolaçan eder okulu. Öğrencileri ile birebir ilgilenir. Sanki evine gelmiş gibi mutludur.
Okulumuzun Müdürü İbrahim beyden bahsediyorum. Mükemmel yapmak ister her işini. Kimseyi kırmak istemez, Mutlaka çıkar bir yol vardır onda. Onun için insanı üzmek gerekmez insana hizmet etmek adeta ibadet gibidir. Dostdogru konuşur. Hiç kimseye boyun eğmez. Kimsenin varlığı, kimsenin ünü, popülerliği İbrahim hocamı etkilemez. Bazen onun hızına yetişmek imkânsızdır. Mutlaka bir çözüm yolu vardır her sorunun. Çok kısa bir süre içinde doğru ve pratik kararlar verebilir. Yaptığı hiçbir işten sonra pişmanlık yaşamamıştır. Çünkü İşini yaparken mutlaka birçok kez akıl süzgecinden geçirir. İnsanlara karşı o kadar adil davranır ki bazen haksızlık yaptın diyenler dahi gerçekler karşısında kendilerini yerin dibinde bulurlar.
Kendimi onun davranışlarına uydururum. O erken geleceğini bildiğim için benim ondan geç gelmem mümkün değildir. Sanıyorum yıllar geçtikçe insanlar birbirine benziyor. Kendimi bazen onun davranışlarını yaparken görüyorum. Demek ki o kadar benimsemişim ki onun davranışlarını.
Telaşla bazen onu kaybolur gördüğümde, ya evdedir ya da aklına koyduğu bir problemin çözümündedir. Onun için problem çözmek hep kendinin işidir Hep problem çözücü ve sorumluluk sahibi kendisi olmak ister. Bu Durum kendisini rahatsız etmez. Aksine bu işlerle uğraşırken kendini o kadar bu işlere verir ve kendinden geçer.
Onun azmine ve mücadeleci tarafına hep hayran hayran bakarız. Onun için çözülmeyecek sorun yoktur. Aklında kurar ama çözümü kendisine saklıdır.
Hayata o kadar bağlılıkla bakar ki, bakarsın en yeni gelişmeleri yakından takip etmiş ve en güzel olan teknolojik aletleri o almıştır. Yaşamayı, dostluğu, insanlığı, onun davranışlarında her an görmek mümkündür.
Gökyüzü hep kare diyorsun,
Koridorlar ezberimde.
Güneşin terk ettiğini söylüyorsun!
Bir tutam özgürlük diyorsun,
Kapalı mekanlarda kuşun kanatları.
Gelemesende bir sıcak selamın yeter dost.
Hayatı yaşarken o anın zevklerinden ödün vermeden hareket eden insanın gelecekte istediğini başarabilme ihtimali keşkeklere kalır. Zamanı hedeflerle yönlendirmektir gerçek olan. Amaçlananın peşinde koşmak ve yakalamaktır istediğini. Geride kalana hayıflanmak asla sonuç vermeyecektir.
Olabildiğine özgür olmak rahat bir gelecekle sabitlenir. Bunun sonucu huzurlu olmaktır bu da ekonomik özgürlükle doğrudan ilintilidir. Onun için gençlerin var olan imkânları iyi değerlendirerek sevdikleri ve ulaşılabilecek mantıklı hedefleri seçmeleri ve b u hedeflere ulaşabilmek için var güçleriyle hedeflerine kilitlenerek başarılı olmaları beklenir.
İnsan olarak genelde herkeste çeşitli kabiliyet ve yetenekler mevcuttur. Önemli olan bu yetenek ve kabiliyetleri ortaya çıkarmakta hünerli olmaktır. Önemli olan kişilerin kendi beceri ve yeteneklerini bilebilmeleri ve kendilerini yakından tanıyabilmeleridir. Bazen tanımak bile yetersiz alabilir o zaman yapılması gereken şey rehberlik yardımı alma gayretini gösterebilme ve var olan bireyin gizli gücünün ortaya çıkarabilmesidir.
Kişilerin bazıları kendi yetenek ve becerilerini bildikleri zaman bütün güçlüklere rağmen amaçlarına ulaşabilmekledir. Bazıları ise var olan imkânlara rağmen başarısız olmaktadırlar. Bunun nedeni bence başarısız olanların gerekli gayreti göstermemeleri, amaçları için yeterli önemi vermemeleridir.
Gelecekte çaresiz kalmamak ve istenilen bir yaşam biçimini yaşayabilmek için hayatın doğasında var olan mücadele çabasını bırakmamak gerekir. Yoksa sonradan hayıflanmak bizlere üzüntüden başka bir şey vermeyecektir. ’Tarlada izi olmayanın Harmanda gözü olmaz ‘’demiş Atalarımız. Bütün her şey gelecekte ürün elde edebilmek için şimdiden hedeflerimiz doğrultusunda çalışabilmektir.
Gençlik çağının insanları oyalayabileceği o kadar çok şey vardır ki… Mutlaka çağın gerektirdiği nimetlerden yararlanmak herkesin hakkıdır. Ama her şeyin bir ölçüsü olduğunu unutmadan ve fazla aşırıya kaçmadan yapmak gerek her şeyi. Hayatta olmanın amaçları unutulmadan ve var olmanın sorumluluklarını yerine getirerek şimdiki dünya ve gelecekte rahat edebilmek için gayret gösterebilmeliyiz.
Şu gönülü anlamak zor
Güzel,çirkin bilmiyor o...
Olur olmaz dinlemiyor
Ne diyorsa olacak o.
Seni bir oyunda görmeliyim,
Eteğini savururken endamlı.
Yüzünü görmeliyim,gülmeliyim!
Halaybaşı çekerken kırıkhanı.
Yaşardı dünyada,
Hiç incitmeden.
Acep söz ettimi?
Ölmeden benden
Çoktandır ardına
Azrail düşmüş
Ah kalbim ben seni ne çok yormuşum
Meğer ben severken yorulmuşum.
İflas etsede en derin yerinden damarlarım
Pes etmem ben sevmekten hep varım.
Yitirdiğimde seni
Uzak düşlerimde
Yüzün hep aynı kalırdı
Biliyorum.
Birşeyler değişti senden
Bu sevdaya,
Bir ateş hattında parmak bastık biz.
Gönlümüzde bin bir ümit,
Bin bir savaşım vardı önümüzde.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!