Arabanın içinde susuyorduk. Önümüzden araçlar ve şeritler geçiyordu. Saçları iki taraftan yüzüne, yüzüde yere dönüktü. Ve o vaziyette o haldeyken çok güzeldi. Çok güzeldi. Gülseydi ben de gülecektim. Ama ağlamaya başladı. Hıçkırarak ağlamaya...
Umutsuzluğuna ağladı önce, sonra korkularına ağladı, sonra benimle ne yapacağını düşünüp ağladı. Gözlerinden aklındaki tüm soruları anlıyordum. Ben de zayıflığıma sustum bir süre. Peşinden de seni seviyorumlar sustu. Ne yapacağız biz diye baktı bana. Sıkıca gözlerimi yumdum. Açtığımda gidiyordu. Ben de kalktım yerimden. Koşarak gittim sokağına. Sokağın başına geldiğimde, yolun sonuna geldiğimi anladım. Yoktu. Belki hoşçakal dedi bana içinden ya da güle güle. O kadar kötü bir gündü ki, o günden sonra bir daha gözlerine bakamadım.
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta