Ak düşmüş saçlarına yakınca kına
Gönder telini koklayayım kana kana
Bunca azap revamı bu garip oğluna
Dua et anam dua et ne olur bana
Ninniler söylerken o tatlı dilin
Hiç uğraşma boşuna
Düştün artık gözümden
Gitmez oldun hoşuma
Düştün artık gözümden
Başımdan yere indin
Sevgi dedin aşk dedin
Hani nereye geldin
Boş yere ağlayıp
Düşman güldürdün
Bu saatten sonra
Ne ağaran saçların gelir geri
Kıskıvrak yakalamışlar
Ormanların kralını
Tek tek sökmüşler
Pençelerini dişlerini
Kafesten bir evi bir de sahibi olmuş
Doğa nere kafes nere
Neyi aradım neyi özledimse
Neye hasret kaldım, görmedimse
Ve neyi ta yürekten istedimse
Hepsini elde gördüm elde tanıdım
Candan sevene verilen kıymeti
Silinmez hayalsin gözlerimin önünde
Hasretinle yanmamak elimde mi sanki
Sensizlik yaşıyor Allah ın her gününde
Hasretinle yanmamak elimde mi sanki
Yediğim her lokmada, içtiğim sudasın
Şu kalbimi söküp atacağım
Yerine iri bir taş takacağım
Geceleri huzurla yatacağım
Elimde olsa onu unutacağım
Umutsuz bir sevği bağlandığım
Akmasın diye inatla dirensem de yaşlara
Seni üzgün görünce akıverir gözlerimden
Görenler kalbimi benzetseler de taşlara
Seni üzgün görünce akıverir gözlerimden
Seni ne çok sevdiğimi hiç kimseler bilemez
Doğanın içinde doğallığı yaşıyorsun
Fikirlerinle nice alimleri aşıyorsun
Sol yanında altın bir kalp taşıyorsun
Göremeyenlerin gözüne tüküreyim
Seni tanımamak büyük bir ayıptır
Hislerin körelmiş donmuş kanın
Sinire strese boğulmuş her yanın
Ne merhametin var ne vicdanın
Sendeki kalp değil granit taşı
Yüzünde aynı tonda yaşıyor baharla kış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!